27 Temmuz 2020 Pazartesi

İngilizce Geçmiş Zaman (kafa karıştıran ayrıntılar)

İngilizce geçmiş zaman cümleleri hakkında bilmeniz gereken tüm şeyleri olabildiğince açık, net ve özel bir şekilde size bahsedeceğim.

1. İngilizce “Geçmiş Zaman” denildiğinde büyük ihtimalle “Simple Past” ya da “Simple Past Continuous Tense” kast ediliyordur.


Simple Past Tense (Basit Geçmiş Zaman)

Bu zaman diliminde fiil eğer düzenli ise “-ed”, düzensiz ise past formu kullanılır.

Örneğin “to walk” fiili düzenli grubunda yer aldığı için “-ed” eklenerek “walked” şeklinde kullanılabilir.
Ama “to drink” fiili düzensiz olduğu için kendi past formu olan “drank” kullanılmalıdır.

Simple Past Continuous Tense (Basit Geçmiş Zamanda Süreklilik)

Bu zaman diliminde ise süreklilik durumu söz konusudur. Süreklilik durumu söz konusu olduğu için de “süreklilik eki” olan “-ing” ekini fiile ekleriz ve aynı zamanda “to be” fiilini de yardımcı fiil olarak kullanırız.

Buna göre; “I was walking” (yürüyordum) şeklinde bir cümle elde etmiş oluruz.

Sonuç olarak İngilizce geçmiş zaman denildiğinde, büyük bir ihtimalle yukarıda bahsettiğim iki zaman diliminden birisi kastediliyordur ki genellikle birincisi en çok kastedilen zamandır. O yüzden aklınıza direkt Simple Past Tense gelmesi yanlış olmayacaktır.

2. Perfect Tenses ile Simple Past Tenses’i karıştırmak


Pek çok kişi bitmiş zamanlar ile geçmiş zamanları karıştırıyor. Bu nedenle aradaki farkı bilmek önemlidir.

“Perfect Tenses” olarak tanımlanan zaman grubu içerisinde 6 farklı zaman dilimi var ve bu zaman dilimlerinin hepsi de teknik olarak “geçmiş zaman” anlamı veren zaman dilimleridir.

Örneğin Present Perfect Tense (Şimdiki Bitmiş Zaman) dilimini ele alalım.

I have known.
(Biliyordum.)

Yukarıdaki cümle “Present Perfect Tense” zaman diliminde kurulmuş bir cümle olup, geçmiş zaman ifade ettiğini görmekteyiz. Yani bu cümlenin “geçmiş zamanlı cümle” olduğunu söylememiz yanlış olmayacaktır.

Sonuç olarak “Perfect” olarak tanımlanan zaman dilimleri ile birlikte de tıpkı “Simple Past” olarak tanımlanan zaman dilimlerinde olduğu gibi, geçmiş zamanlı cümleler kurabiliyoruz ama aralarındaki fark ise; perfect zamanların eylemin gerçekleştirilme zamanından ziyade, gerçekleştirilme etkisini vurguluyor olmasıdır.

Örneğin; yürüyüşe çıktınız ve sonra eve geldiniz diyelim. Sonra arkadaşınıza “1 saat önce yürüdüm.” şeklinde bir mesaj atacaksınız, bu durumda kuracağınız cümle için “Past Tense” kullanmanız gerekir çünkü eylemin yapılma zamanını vurguluyorsunuz. (I walked 1 hour ago.)

Eğer “arkadaşımı gördüm” şeklinde bir cümle kuracaksanız, bu durumda “perfect” kullanmalısınız çünkü sizin o cümlede kastettiğiniz şey; geçmişte herhangi bir zamanda arkadaşınızı görmüş olmak değil, geçmişte arkadaşınızı görmenizden dolayı meydana gelen ve hala süren bir etkidir. (“I have seen my friend”)

3. Fiillerin geçmiş zamanlı halleri ile perfect tense hallerini karıştırmamalısınız


İngilizce geçmiş zaman cümleleri kurarken yapılan en sık hatalardan birisi de fiillerin 2. halinin, 3. halleri ile karıştırılmasıdır.

Bu konuya açıklık getirmek için önce fiilin hallerini ele alalım. 

Bir fiilin üç farklı hali vardır;

1. hal : mastar halidir. 
Örnek: to want, to find, to come

2. hal : geçmiş zaman halidir. 
Örnek: wanted, drank, came, went, was

3. hal : perfect zaman halidir. 
Örnek: known, gone, been

“Simple” olarak tanımlanan geçmiş zamanlı cümlelerde fiillerin 2. hali,
“Perfect” olarak tanımlanan cümlelerde ise fiillerin 3. halleri kullanılır.

Fiillerin halleri ile ilgili bilmeniz gereken en önemli ayrıntılardan birisi de; bazı fiillerin 2. ve 3. hallerinin aynı olmasıdır.

Örneğin “to want” fiilinin hem 2. hem de 3. hali “wanted” şeklindedir. Bu fiili hem Simple Past hem de perfect tense cümleleri kurarken “wanted” hali ile kullanabilirsiniz.

4. Olumlu fiil cümlesi kurarken yardımcı fiile gerek yoktur


Simple Past Tense dilimine ait bir cümle kurarken eğer kurduğunuz cümle olumlu düz bir fiil cümlesi ise yardımcı fiil kullanmanıza gerek yoktur. Direkt olarak şahıs zamiri ile fiili beraber yazarsınız. (Örnek : I wanted (istedim)

Ama eğer isim cümlesi, soru cümlesi ya da olumsuz bir cümle kurulacaksa yardımcı fiil kullanılır.

İsim cümlesi için “to be” fiilinin 2. hali olan was/were,
soru cümlesi için “to be” ya da “to do” fiilinin 2. halleri olan “was/were”, “did”,
olumsuz cümle için ise “was/were”, “did” ile birlikte “not” olumsuzluk ekinin de kullanılması gerekir.


Sonuç olarak;


İngilizce geçmiş zaman hakkında bilinmesi gereken önemli detaylardan bahsetmeye çalıştım. Pek çok kişinin kafasını karıştıran detaylara değindim. Umarım faydalı olabilmişimdir.

Dilerseniz aşağıdaki yorum kısmından birkaç geçmiş zaman ve perfect tense cümleleri yazarak, yazdığınız cümleler hakkında analiz yapabiliriz.

To for farkı

To for farkı şöyle ifade edilebilir, to fiiller ile birlikte; for isim ya da zamirler ile birlikte kullanılır.

Verdikleri anlam açısından to for farkı ise şöyledir; for, “birşeye özel”; to ise birlikte kullanıldığı fiil ile birlikte “-mek, -mak için” anlamı verir.



Şimdi örnekler ile yukarıda değinmiş olduğumuz temel farklılıkları daha net anlaşılır hale getirelim.

Öncelikle “to” ile başlayalım. Aslında “to” kelimesinin birçok farklı kullanım şekli ve bu farklı kullanım şekillerine bağlı olarak verdiği farklı anlamları mevcut ancak biz bu derste, “to” kelimesinin, “for” kelimesi ile en çok karıştırılan “için” anlamından bahsedeceğiz.

Aslında “to” kelimesi tek başına “için” anlamı vermez. Tek başına “için” anlamını veren kelime “for” kelimesidir.

“to” tek başına kullanıldığında “için” anlamı vermediği gibi, “için” anlamı ile alakasız bir şekilde “-e, -a” yönelme anlamı verir.

Yani aslında “to” ile “for” kelimelerinin karıştırılması durumu aslında olanaksız bir durumdur çünkü “to” tek başına “yönelme” anlamına sahip bir edattır ve eğer biz bu kelimenin yanına isim türünden bir kelime koyarsak, koyduğumuz isim türünden kelimeyi “-a, -e” haline dönüştürmüş oluruz.

Mesela;

to school
(okula)

to room
(odaya)

to woman
(kadına)

Yukarıdaki örnek ifadelerde gördüğümüz gibi, “to” kelimesi ile isim türünden bir kelimeyi yan yana kullandığımızda, o isim türünden kelimeyi “-e, -a” haline dönüştürmüş oluyoruz.

Ama aynı şeyi “for” kelimesi ile yaparsak, yani for kelimesinin yanına isim türünden bir kelimeyi yazarsak, işte o zaman “için” anlamını elde etmiş oluruz.

Örnekler;

to school
(okula)

for school
(okul için)

to woman
(kadına)

for woman
(kadın için)

Öte yandan eğer “to” kelimesini, “mastar” (çekimlenmemiş) haldeki bir fiil ile birlikte kullanırsak, bu durumda, o fiilin vermiş olduğu anlam doğrultusunda “... mek, mak için” anlamını elde ederiz.

Örneğin “hear” (duymak) fiilini ele alalım. Bu fiili “to” ile birlikte kullanırsak “to hear” (duymak) anlamını elde ederiz.

Zaten İngilizcede fiiller, en yalın haldelerken “to” ön eki ile birlikte yazılırlar. 

Örnekler;

to fly (uçmak)
to find (bulmak)
to listen (dinlemek)

Yukarıda, İngilizcedeki bazı fiillerin mastar halleri yazılmıştır ve fark ettiyseniz hepsi zaten “to” ön eki ile başlıyor. Buradan aynı zamanda “to” ön ekinin, Türkçedeki “-mek, -mak” ekine denk geldiğini de görmüş oluyoruz.

Asıl olay ise fiilin mastar halinin, herhangi bir cümle içerisinde kullanılmasından itibaren başlıyor çünkü yukarıda sıralandırmış olduğum mastar halleri, bir cümle içerisinde kullandığımızda “-mek, -mak için” anlamını da elde etmiş oluyoruz ki bu anlam “for” (için) kelimesi ile karıştırılan anlamdır.

O halde örneklerimizi verelim;

She approached her to hear better.
(O, daha iyi duymak için ona yaklaştı.)

Yukarıdaki örnek cümleyi incelediğimizde “to hear” (dinlemek) fiilini cümle içerisinde kullanarak “dinlemek için” anlamını elde ettiğimizi görmekteyiz. 

Bu tarz bir cümleyi “for” (için) kelimesini kullanarak kurmaya çalışmak büyük bir hata olurdu. Anlam olarak “for hear” (duymak için) şeklinde kullanım sorunsuz gibi görünse de, işlevsellik bakımından ciddi bir hatadır. 

En başta, “for” kelimesinin edat türünden bir kelime olduğunu asla unutmamalısınız ve diğer tüm edat türünden kelimeler gibi, for kelimesi de isim türünden kelimeler ile birlikte kullanılarak, o kelimenin cümle içerisinde verdiği anlama katkıda bulunur.

Sonuç olarak to for farkı tüm bu detaylardan ibarettir ve umarım aradaki farkı olabildiğince açık ve net bir şekilde ifade edebilmişimdir.

For kullanımı

For kelimesi “için” anlamına gelen, edat türünden bir kelimedir.

İngilizcede en çok kullanılan kelimeler arasındadır. Bu nedenle bu kelimenin anlamını bilmeniz önemlidir. Aksi halde birçok İngilizce cümleyi anlamanız da zor olacaktır.



For kelimesi, “edat” türünden bir kelime olduğu için, isim ya da zamir türünden kelimeler ile birlikte kullanılır. 

Örneğin “you” (sen) kelimesi zamir türünden bir kelimedir ve bu sayede “for” kelimesini bu kelime ile birlikte kullanabiliriz. Eğer kullanırsak “for you” (senin için) şeklinde bir anlam elde ederiz.

Benzer örnekler;

for me
(benim için)

for women
(kadınlar için)

for cats
(kediler için)

for your life
(hayatın için)

for your book
(Kitabın için)

Bu arada yukarıdaki örnek ifadeleri incelediğinizde, belki fark etmişsinizdir; bazı ifadelerin Türkçe çevirisini yaparken ekstradan “-nin, -nın” eklerini de kullandık. Bunun nedeni sahiplik bildiren sıfatların kullanımından kaynaklanmaktadır.

“your” kelimesi “sahiplik” ifade eden bir şahıs sıfatıdır. Bu kelimenin yanına, isim ya da sıfat türünden hangi kelimeyi koyarsanız koyun, “-nin, -nın” anlamını elde edersiniz.

Örnekler;

your thought
(senin düşüncen)

your life style
(senin hayat tarzın)

your picture
(senin resmin)

Bu türden tamlamaları da “for” ile birlikte kullanabiliyoruz.

Örnek;

your friends
(arkadaşların)

for you friends
(arkadaşların için)

For kelimesinin kullanımı oldukça yaygındır ancak doğru yerde kullanımı önemlidir. 

For kullanımı ile ilgili olarak en çok yapılan hata for ile bir fiilin kullanılmasıdır. İşte tam da bu aşamada to for farkı önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Ben bu konuyu daha kapsamlı bir şekilde başka bir yazıda ele aldım. Bu yazıda ise özet olarak şunu söylemek istiyorum;

for sadece isim, sıfat veya zamir türünden kelimeler ile birlikte kullanılır,
to ise sadece fiil türünden kelimeler ile birlikte kullanılır.

Bu konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için to for farkı konusuna mutlaka bakmanızı öneririm. 

Konumuza geri dönecek olursa, for ile ilgili bilmeniz gereken tüm detaylardan bahsettim. 

For kelimesinin kullanım alanlarının geniş olduğunu belirtmiştim. For kelimesi temelde “belirli bir şeye ya da kişiye özel ayrıcalık” anlamı vermektedir. Dolayısıyla for kelimesini kullanırken bu anlamını dikkate almanızı öneririm.

For you
(senin için) - Sana özel

For friends
(arkadaşlar için) - Arkadaşlara özel

For men
(erkekler için) - Erkeklere özel

For kullanımı ile ilgili sorularınız ya da anlamadığınız ayrıntılar varsa aşağıdaki yorum kısmından sormaktan çekinmeyin.

26 Temmuz 2020 Pazar

Ders - 4 | you are (Sen …sin)

İngilizce’de “you are …” şeklinde başlayan bir cümle kurarak, karşınızdaki kişiye “sen …sın” şeklinde bir ifade kullanarak, o kişinin belirli bir özelliğe sahip olma durumunu ifade edebilirsiniz.



Örneğin iletişim kurduğunuz kişi bir öğrenci ise ve siz de, o kişinin öğrenci olduğunu ifade etmek istiyorsanız “sen öğrencisin” şeklinde cümle kurmak istersiniz. Bu cümleyi İngilizce kurmak için aşağıdaki kelimeleri kullanırız;

you : sen
are : -sın, -sin
student : öğrenci

Yukarıdaki üç kelimeyi kullanarak cümlemizi oluşturacağız. 

You kelimesi şahıs ifade ettiği için cümlenin en başında kullanılır.
“are” kelimesi ise her zaman şahıs bildiren kelimeden sonra kullanılır.
“student” kelimeside “are” kelimesinden hemen sonra yazılır.

Cümlemizi “you are student.” şeklinde oluşturmuş oluruz.

Bu tarz benzer cümleler oluşturarak, “you are …” şeklindeki cümle kalıplarını çok daha hızlı bir şekilde kavramamız mümkün olur.

Bir önceki derste öğrendiğimiz “I am …” şeklindeki cümle kalıpları ile bu derste öğrendiğimiz “You are …” şeklindeki cümle kalıpları arasındaki tek fark şahıslardır. Önceki derste öğrendiğimiz cümle kalıbı birinci tekil şahsa göre olup, bu derste ikinci tekil şahsa yönelik bir kalıbı ele almaktayız.

Her iki kalıbı da karşılaştırarak, örnekler ile daha net bir şekilde anlamamız mümkün olur.

I am student.
(Ben öğrenciyim.)

You are student.
(Sen öğrencisin.)

Yukarıdaki örnekleri karşılaştırarak incelediğimizde ilk cümlede “kendimiz hakkında”, ikinci cümlede ise “karşımızdaki kişi hakkında” bir olma durumunu ifade etmekteyiz.

Diğer örnekler;

You are good.
(Sen iyisin.)

You are happy.
(Sen mutlusun.)

You are smart.
(Sen akıllısın.)

You are expert.
(Sen uzmansın.)

You are strong.
(Sen güçlüsün.)

You are crazy.
(Sen çılgınsın.)

Gördüğünüz gibi karşınızdaki kişi hakkında bir sürü tanımlama yapabilirsiniz. Özellikle de iletişim kurduğunuz bir kişinin özelliğini fark ettiğinizde ve o özelliğini kendisine karşı ifade etmek istediğinizde bu kalıbı kullanmanız gerekebilir.

25 Temmuz 2020 Cumartesi

Ders - 3 | I am (Ben …)

İngilizce derslerimizin bu üçüncü kısmında İngilizce cümle kurmak için ilk adımı atmış olacağız.



Aslında çok basit; eğer kendimiz hakkında bir cümle kuracaksak, cümleye “I am” şeklinde başlarız. 

“I” kelimesinin “Ben” anlamına geldiğini zaten bir önceki derste öğrenmiştik.
Bu derste karşımıza çıkan “am” kelimesinin Türkçe karşılığı ise “olmak” olarak ifade edilebilir.

“am” kelimesini her ne kadar “olmak” şeklinde Türkçeye çevirsek de, aslında çeviri yaparken bu kelimeyi çevirmiyoruz sadece o kelimenin bize verdiği “olmak” anlamını dikkate alarak çeviriyi yapıyoruz.

Örnek;

I am fine.

Yukarıdaki cümleyi incelediğimizde cümlede üç kelime görüyoruz.
Bu kelimeleri tek tek ele alırsak;

I : ben
am : olmak
fine : iyi

Yukarıda, üç kelimenin de Türkçe karşılıklarını görüyoruz. 
Bu kelimeler arasında “am” kelimesine dikkatinizi çekmek isterim. Sizlere daha önce ifade ettiğim gibi, bu kelimenin “olmak” anlamı verdiğini biliyoruz ancak çeviri yaparken bu kelimeyi çevirmiyoruz, sadece verdiği anlamı dikkate alarak, cümleyi bir bütün şekilde doğru bir şekilde çeviriyoruz.

İşte bu doğrultuda çeviri işlemini yaptığımızda;

“I am fine” cümlesini “ben iyiyim.” şeklinde çevirmiş oluyoruz.

Gördüğünüz gibi “am” kelimesini çevirmedik ama o kelimenin bize vermiş olduğu “olmak” anlamı sayesinde cümleyi doğru bir şekilde çevirmiş olduk. 

Eğer “am” kelimesini de çevirmiş olsaydık “ben olmak iyiyim” şeklinde anlam bozukluğu meydana gelirdi. Türkçe’de “am” kelimesinin net bir karşılığı olmadığından dolayı böyle bir anlatım bozukluğu meydana gelmektedir.

I am… şeklinde cümle kurmak

Genellikle, iletişim kurduğunuzda karşı taraftaki insana bir özelliğinizi ifade etmek ya da kendinizi tanıtmak istediğiniz zaman bu şekilde cümleye başlamanız gerekir.

Şimdi, birkaç örnek ile ne kadar kolay olduğunu görelim;

I am happy.
(Ben mutluyum.)

I am student.
(Ben öğrenciyim.)

I am female.
(Ben bayanım.)

I am lucky.
(Ben şanslıyım.)

Gördüğünüz gibi yukarıdaki örnek cümlelerin hepsine “I am” şeklinde başladık ve tüm bu cümlelerin Türkçe anlamlarına baktığımızda da, kendimiz ile ilgili bir özellikten bahsetmiş olduğumuzu görüyoruz.

Sonuç olarak, kendimiz hakkında bir özelliği ifade etmek ya da genel olarak kendimizi tanıtmak için “I am …” şeklinde cümle kalıbını kullanmak son derece pratiktir.

Bu cümle kalıbını kullanırken şuna dikkat etmeniz gerekiyor “am” kelimesinden sonra yazacağınız kelime, sizin bir özelliğiniz olmalıdır.

Mesela sarışınsınanız ve “ben sarışınım” şeklinde bir cümle kurmak istiyorsanız, bu durumda yapmanız gereken şey, cümleye “I am” şeklinde başlamak ve “am” kelimesinden hemen sonra “sarışın” kelimesinin İngilizcesini yazmaktır.

“Sarışın” kelimesinin İngilizcesi “blonde” olduğundan, “I am …” şeklinde başladığımız cümleyi “I am blonde.” şeklinde tamamlamış oluruz.

“I am …” kalıbını sadece “Ben …yım” anlamında kullanabilirsiniz. Yani “olmak” anlamına gelen ifadeler için kullanabilirsiniz.

İngilizce öğrenmek isteyenler için hazırlamış olduğum İngilizce dersleri serimizin üçüncüsü burada sona eriyor. Eğer siz de İngilizceyi sıfırdan öğrenmek istiyorsanız ve bu dersi anladıysanız 4. dersten devam etmenizi öneririm.

Eğer, bu ders de dahil olmak üzere, derslerimde anlamadığınız bir ayrıntı olursa; aşağıdaki yorum formunu kullanarak, bana soru sormaktan çekinmeyin.

2 Temmuz 2020 Perşembe

after ile ilgili cümleler

after : sonra (edat, zarf, sıfat, bağlaç)

After ile ilgili cümleler ve anlamları

Her place is after me.
Onun yeri benim peşimde.

After you complete the service you can rest.
Hizmeti tamamladıktan sonra dinlenebilirsiniz.

After her mom left her to the school she was about to cry.
Annesi onu okula bıraktıktan sonra ağlamak üzereydi.

She called me again after an hour.
Bir saat sonra beni tekrar aradı.

Her mom told her that "you can play games after you have done your homework".
Annesi ona "ödevini yaptıktan sonra oyun oynayabilirsin" dedi.

After I complete reading to this book, I'll sleep.
Bu kitabı okumayı tamamladıktan sonra uyuyacağım.

After at all these things that we have did together how can you say that?
Birlikte yaptığımız tüm bu şeylerden sonra bunu nasıl söyleyebilirsiniz?

after ile ilgili cümleler


After ile ilgili diğer cümleler detaylı açıklamalı


after kelimesi; edat, zarf, bağlaç ya da sıfat türünden bir kelime olarak kullanılabilmektedir. Aşağıda after ile ilgili cümleler ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz.

You need to take the after examination.
(Sonraki sınava girmelisin.)

Bu cümlede "after" kelimesi, "examination" (sınav) kelimesi nitelendirerek, "sıfat" görevinde kullanılmıştır.

She went to school after she came from school.
(O, okuldan geldikten sonra okula gitti.)

Bu cümlede ise "after" kelimesi iki cümleyi birbirine bağlama görevini üstlenmiştir. Bunu "zarf cümleciği" oluşturarak yapmıştır. Dolayısıyla bağlaç görevinde kullanılmıştır.

Bir eylemin gerçekleşme durumu hakkında açıklama yapan kelimeler zarf türünden kelimelerdir. Bazen bu kelimeler küçük bir cümlecik oluştururlar bu durumda "zarf cümleciği" meydana gelir.

Yukarıdaki örnek cümlede "after" kelimesinin tam olarak yaptığı da bu dur. Bir zarf cümleciği oluşturarak, diğer eylemin gerçekleştirilme durumu hakkında açıklama yapmıştır. Sonuç olarak bağlaç görevini, zarf cümleciği oluşturmak yoluyla üstlenmiştir.

She was tired after school.
(Okuldan sonra yorgundu.)

Bu cümlede after kelimesi isim türünden bir kelime ile birlikte kullanılarak (school : okul), o kelimenin şekline etki ettiği için "edat" görevindedir.

Bilindiği gibi; edat türünden kelimeler, isim türünden kelimeler ile birlikte kullanılarak, o kelimenin cümle içerisinde anlamlı bir şekle kavuşmasını sağlarlar. Dolayısıyla "after" kelimesinin de yukarıdaki örnek cümlede tam olarak bu görevi yerine getirdiğini görüyoruz.