29 Şubat 2020 Cumartesi

İngilizce Kelime Öğrenmek Ezberleme Yöntemi (İşe Yarıyor)

İngilizce kelime öğrenmek isteyenler için son zamanlarda sıkça test ettiğim ve işe yaradığını fark ettiğim bir yöntemden bahsetmek istiyorum. Hatta bu yöntemi bu blogta İngilizce Kelime Ezberleme kategorisi altında uygulayacağım.



Bu sayede özellikle YDT (LYS-5), KPDS, YDS gibi ÖSYM’nin düzenlediği çeşitli sınavlara hazırlananlar ya da genel olarak İngilizce kelime dağarcığını geliştirmek isteyenler için büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.

Bildiğiniz gibi, herkes kelime ezberlemek için farklı yöntemler uygulanmaktadır.


Benim bulduğum ve test ederek, geçerliliğini kesin olarak onayladığım bir yöntem ise kelimeleri Türkçe kelimelere benzeştirmek ve bu kelimeler hakkında hikaye uydurmak yöntemidir.

Hatta uydurulan bu hikayeler, görsel ile birlikte de desteklendiğinde kesinlikle akılda çok daha kalıcı olmaktadır.

Zaten bu blogta, kelime ezberleme çalışmaları için hem bu tekniğe bağlı kalarak hazırlanmış hikaye ve görselleri hem de hemen her gün kelime bilginizi test edebileceğiniz kelime bilgisi ölçme testlerini bulabileceksiniz.

Mesela “elaborate” kelimesini ezberlemek isteyelim.

Bu durumda yapmamız gereken şey, “elaborate” kelimesini Türkçe kelimelere benzeştirmek ve sonra bu kelime hakkında bir hikaye uydurmaktır.

Benim uydurduğum hikaye;

ela ve bora çok ayrıntılı çalışan iki öğrencidir. O kadar ayrıntılı çalışıyorlar ki, sınavda tüm sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap veriyorlar.

Bu hikayeden, elaborate kelimesinin “ayrıntılı” anlamında olduğunu otomatikman öğrenmiş oluyoruz.

Benzer türden hikayeleri için İngilizce Kelime Öğrenmek kategorisini hemen her gün kontrol etmenizi öneririm. Çünkü elimden geldiğince hemen her gün birçok kelimeyi bu şekilde sizlere sunarak, bu kelimeleri hızlı ve gerçekten de akılda kalıcı bir şekilde öğrenmenizi amaçlıyorum.

Bu şekilde bir çalışma yapmak aynı zamanda kendi kelime haznemi de geliştirdiğinden dolayı, oldukça fazla beğendiğim bir yöntemdir.

Bu yöntemi yıllar önce uygulamıştım ve işe yaradığını fark etmiştim. Birkaç gündür yine deniyorum ve yine işe yaradığını fark ediyorum.

Öyle ki iki, üç gün önce bu yöntem ile ezberlediğim kelimeleri, bugün kendi kendime sorduğumda direkt aklıma geliyor.

Zaten kelime ezberleme konusu ile ilgili olarak şunu farkettim; eğer bir kelimeyi klasik bir şekilde üst üste tekrar edip, ezberlemeye çalışırsanız cidden çok fazla zaman kaybettiriyor ve bu kadar çok zaman kaybettirmesine rağmen ezberlemek, akılda tutmak da zor oluyor.

Ayrıca nerede duyduğumu tam olarak hatırlamıyorum ama şöyle birşey duymuştum; ezberlenerek öğrenilen şeyler, kolay unutulur. Bu ifadenin bilimsel bir gerçekliği var mı bilmiyorum fakat bu ifadeyi duyduğumda genel olarak kendi İngilizce öğrenme ve hatta Portekizce, İspanyolca gibi dilleri öğrenme sürecini düşündüm gerçekten de mantıklı buldum.

O halde şu an benim sizlere önerim şudur ki; kelimeleri klasik yöntemler ile ezberleyerek öğrenmek yerine o kelimeyi yapısal olarak ve bu yazıda vermiş olduğum örnekteki gibi akılda kalıcı bir şekilde hikayeler ve Türkçe kelimeler ile özdeşleştirerek öğrenmek çok daha etkili olacaktır.

Zaten öğrendiğimiz İngilizce kelimeleri birkaç gün sonra unutacaksak bir anlamı yok ki. Bu kelimeleri unutmamamız için hikayeler ve görseller çok işimize yarayacaktır. Öte yandan tabii ki sürekli tekrar etmek gerekir.

Sürekli kelime tekrarı yapmak için en iyi yöntem ise öğrenmiş olduğunuz kelimeler ile ilgili sürekli cümle kurmaktır. Ben sizlere bu yönde çok işinize yarayacak testleri de hazırlayacağım ki bu testleri ve İngilizce öğrenmek aşamasında işinize yarayacak diğer tüm testleri İngilizce Testler kategorisinde bulabilirsiniz.

Umarım sizlere bahsettiğim İngilizce kelime öğrenme yöntemi işinize yarar. Çünkü benim oldukça işime yarıyor ve ben bu yöntemi kullanarak birçok kelimeden hikaye oluşturacağım. Böylece sizler de kelimeleri çok daha etkili bir şekilde öğrenmiş olacağınıza inanıyorum.

Siz de aşağıdaki yorum bölümünden bu konu ile ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.


28 Şubat 2020 Cuma

Convenience | İngilizce Türkçe Çeviri

Convenience : Kolaylık

İngilizce’de “kolaylık” kelimesini ifade etmek için en sık kullanılan kelimelerden birisi “convenience” kelimesidir.

Başka fiiller ile birlikte kullanabiliriz;

“to provide” fiili ile birlikte kullanımı:

to provide : sağlamak
to provide convenience : kolaylık sağlamak

- I want to provide convenience to you.
(Sana kolaylık sağlamak istiyorum.)

- Knowing English, provides me convenience while learning Spanish.
(İngilizce bilmek, İspanyolca öğrenirken bana kolaylık sağlar.)

to offer : teklif etmek
to offer convenience : kolaylık teklif etmek

- I only offer this convenience to you.
(Bu kolaylığı sadece sana teklif ederim.)

to be : olmak
to be convenience : kolaylık olmak

- Going to the office with a car, will be convenience for you.
(Ofise bir araba ile gitmek, sizin için kolaylık olacaktır.)

Şimdi sıra siz de;


"Su ısıtıcısı, çay yapmak için bana kolaylık sağlıyor." cümlesini İngilizce'ye çevirin.



Öncelikle cümlenin fiiline bakarak, fiilin geniş zamanda olduğunu anlıyoruz. Buna göre cümleye "to provide" (sağlamak) fiilini, cümlenin öznesine göre (üçüncü tekil) çekimlenerek "provides" olur. Özne "Kettle" + is + Yüklem "providing" + convenience + me to make tea. (Kettle is providing convenience me to make tea.) Bu cümleyi ayrıca şu şekilde de kurabilirdik; To make tea, kettle provides me convenience. (Çay yapmak için kettle bana kolaylık sağlar.)






As well as Ne Demek? | Kullanımı

As well as : hem de, ….de …. da

"As well as" ifadesi bir bağlaçtır.

İki kelime ya da iki cümleyi birbirine bağlayan kelime ya da kelime gruplarına bağlaç denir.

as well as


"As well as" ifadesi de bir bağlaç olduğu için, bu ifadenin temel görevi iki kelime ya da iki cümleyi birbirine bağlamaktır.

Örneğin aşağıdaki iki cümleyi birbirine bağlayalım.

Maria likes to watch love movies. Maria likes to watch horror movies.
(Maria aşk filmleri izlemeyi sever. Maria korku filmleri izlemeyi sever.)

Yukarıdaki iki cümleyi "as well as" bağlacını kullanarak birleştirebiliriz. Çünkü her iki cümlede özne ve yüklem aynıdır. Tek fark ise nesnedir. 

Yapmamız gereken tek şey, ilk cümlenin bittiği kısma "as well as" bağlacını yerleştirmek ve ikinci cümlede aynı olan tüm öğeleri kaldırmaktır.

Buna göre;

Maria likes to watch love movies. Maria likes to watch horror movies.
(Maria aşk filmleri izlemeyi sever. Maria korku filmleri izlemeyi sever.)

Maria likes to watch love movies as well as Maria likes to watch horror movies.
(Maria hem aşk filmlerini hem de korku filmlerini izlemeyi sever.)

Gördüğünüz gibi yukarıdaki cümlede aynı olan öğeleri kaldırdık. Nitekim bağlaç kullanım mantığı da bunu gerektirmektedir. 


Eğer aynı eylemi aynı kişi gerçekleştiriyorsa, bu eylemler için ayrı ayrıca cümle kurmak gereksiz olur. Bu aşamada bağlaç kullanmak çok işimize yarar.

Maria goes to school as well as cinema.
(Maria hem okula hem de sinemaya gider.)

Maria is beautiful as well as smart.
(Maria hem güzel hem de zekidir.)

Teknik olarak "and" bağlacı yerine "as well as" bağlacı da kullanılabilir çünkü her ikisi de aynı gruba ait bağlaçlardır.

Örneğin;

Maria is looking at you and drinking something.
(Maria sana bakıyor ve bir şey içiyor.)

"and" bağlacını kaldırıp, "as well as" kullanalım...

Maria is looking at you as well as drinking something.
(Maria hem sana bakıyor hem de bir şey içiyor.)

Gördüğünüz gibi "and" ile "as well as" birbirinin yerini tutabilen bağlaçlardır. Bunun nedeni ise daha önce de ifade ettiğim gibi, bu bağlaçların aynı grupta olmasından kaynaklanıyor.

Bağlaçlar kendi içerisinde gruplara ayrılmaktadır. Daha fazla bilgi için buraya tıklayıp, Bağlaçlar (Conjunctions) konusuna mutlaka bakmanızı öneririm.

Responsible | İngilizce Türkçe Çeviri


Responsible : sorumlu
to be responsible : sorumlu olmak
to be responsible for ….  : ….den sorumlu olmak

Responsible kelimesi hem isim, hem de fiil olarak kullanılabilen bir kelimedir. Eğer isim olarak kullanılacaksa “responsible”, fiil olarak kullanılacaksa “to be responsible for” şeklinde kullanılır.


Aşağıdaki örnek cümleleri incelediğinizde, responsible kullanımını daha net anlayabilirsiniz.

- To be responsible for homework
(ödevden sorumlu olmak)

Yukarıdaki cümlede “responsible” kelimesi “fiil” olarak kullanılmıştır.

Normalde, bu kelimeyi fiil olarak kullandığımızda “responsible” kelimesinden hemen önce “to be” yardımcı fiili de gelir.

Yukarıdaki ifade “to be” yardımcı fiilini aynı şekilde “to be” şeklinde kullandık. Çünkü çekimleyebilmemiz için ortada bir özne olması gerekiyor. Ancak örnek ifadede herhangi bir özne olmadığı için çekimlemedim.

- You are responsible for homework.
(Ödevden sorumlusun.)

Bu örnek cümlede ise “to be” yardımcı fiili çekimlenerek “are” olmuştur. Çünkü cümlenin öznesi “you”, ikinci tekil şahıstır.

Yukarıdaki örnek cümlelerde responsible kelimesi fiil olarak kullanılmıştır.
Aşağıdaki cümlede ise sıfat olarak kullanımını görebilirsiniz.

- Responsible people come early.
(Sorumlu insanlar erkenden gelir.)

Yukarıdaki cümlede “responsible” kelimesi, “people” kelimesini nitelendirdiği için sıfat görevinde kullanılmıştır.

Şimdi sıra sizde;


"Ben kitabımdan sorumluyum." cümlesini İngilizce'ye çevirin.



Öncelikli olarak cümlenin fiiline bakıyoruz. Çünkü kuracağımız İngilizce cümle için, hangi zaman dilimini kullanmamız gerektiğini bilmemiz önemlidir. İngilizce Türkçe ya da Türkçe İngilizce çeviri yaparken, bu nedenden dolayı önce fiile bakarız. Baktığımızda "sorumluyum" ifadesinden, cümlenin "Geniş Zamanlı" bir cümle olduğunu anlıyoruz. Bu zamanın İngilizce karşılığı "Present Tense" olarak tanımlanır. Bakmamız gereken bir diğer önemli ayrıntı ise cümlenin ne tür bir cümle olduğudur. Cümleler temel olarak; düz, soru, emir vs. türlere ayrılır. Örnekteki cümle düz bir cümle olduğundan, cümleye özne ile başlıyoruz. O halde ilk öğemiz "I" zamiridir. Bu zamirden hemen sonra "to be responsible for" ifadesini yerleştiriyoruz ve "book" kelimesini ekliyoruz. Sonuç olarak cümlemiz; "I am responsible for my book." (Kitabımdan sorumluyum.)


27 Şubat 2020 Perşembe

Consist | Consist of | İngilizce Kelimeler

Consist : Oluşmak, Meydana gelmek
Consist of : -den oluşmak, -den meydana gelmek

Bir şeyin, bir ya da birkaç şeyden oluştuğunu, meydana geldiğini ifade etmek için “consist” fiilini kullanabiliriz.

Örnek cümleler;

- One hand consists of five fingers.
(Bir el, beş parmaktan oluşur.)

- Books consist of at least 5 pages in generally.
(Kitaplar genel olarak en az 5 sayfadan oluşur.)

- A computer consists of keyboard, monitor and webcam.
(Bir bilgisayar klavye, monitör ve web kamerasından oluşur.)

Consist fiili, genellikle “of” edatı ile birlikte kullanılır. Bu sayede “-den, -dan” anlamı verir.

to consist
(oluşmak, meydana gelmek)

of keyboard
(klavyeden)

to consist of keyboard
(klavyeden oluşmak)

Computer consists of keyboard
(bilgisayar klavyeden oluşur)

Consist fiilinin, üçüncü tekil şahıslar için geniş zaman “-s” ekini alıyor olduğuna dikkat ediniz.


Şimdi sıra sizde;

Aşağıdaki cümleleri İngilizceye çevirin.


- Dün gece gördüğüm rüya, kötü anılarımdan oluşuyordu.



Öncelikli olarak fiilin çekimlenmiş olduğu zamana bakıyoruz ki bu İngilizce Türkçe çeviri yaparken genel olarak izlediğimiz ilk kuraldır. Bu sayede, çevirisini yapacağımız cümleyi hangi zaman diliminde çevireceğimizi de belirlemiş oluyoruz.
Fiili incelediğimiz zaman ilk fiilin geçmiş zaman ekini, ikinci fiilin ise "-yor" şimdiki zaman ekini ve beraberinde "-du" geçmiş zaman ekini almış olduğunu görüyoruz.
O halde kuracağımız İngilizce cümlenin ilk kısmı basit geçmiş zamanda, ikinci kısmı ise geçmişte süreklilik bildiren zamanda " (past contunious tense) olması gerekiyor.
Perfect Cont. Tense cümlesi kurabilmek için "to be" yardımcı fiilini ve "-ing" şimdiki zaman ekini kullanıyoruz.
O halde cümlemiz şu şekilde olacak; The dream that I seen last night was consisting of bad memories.


- Sana söyleyeceğim sözler, güzel sürprizlerden oluşuyor.



Tıpkı bir önceki cümlenin çevirisinde yaptığımız gibi, bu cümleninde öncelikli olarak fiil durumlarını inceliyoruz.
İlk fiilin gelecek zaman, ikinci fiilin ise şimdiki zamanda olduğunu görüyoruz.
O halde ilk kısım future, ikinci kısım present continous tense olması gerekir.
Future için will, continous tense için "to be" yardımcı fiilini ve "-ing" şimdiki zaman ekini kullanıyoruz.
The words that I will tell you, are consisting of nice surprises.


- Bu ev 5 kattan oluşuyor.



This house consists of 5 floors.

İngilizce Soru Cümlesi | Nasıl Yapılır?

İngilizce soru cümlesi kurmak hiç de zor değildir.

Öncelikle şunu bilmelisiniz; hangi zaman dilimine ait bir soru soracaksınız?

Hangi zaman dilimi ile ilgili soru soracağınız önemlidir. Çünkü zamanlara göre soru cümleleri de değişkenlik göstermektedir.

Ben bu yazıda sizlere tüm zaman dilimleri ile ilgili İngilizce soru cümlesi nasıl yapılır bundan bahsedeceğim.


Geniş Zamanda Olumlu Soru Sormak
(Present Tense)


Her zaman yapılan ya da olan şeyleri sormak için Geniş Zaman diliminde soru sorabilirsiniz.

Mesela;

- Yemek yemek
- Kitap okumak
- Kapıyı açmak
- Evi temizlemek
- Okula gitmek

Yukarıdaki eylemlerin her birisi hemen her gün yaptığımız ve hatta bazılarını gün içerisine birden fazla kez yaptığımız eylemlerdir.

İşte bu türden eylemler için soru sorarken, “Geniş Zaman” dilimini kullanmamız daha uygundur.

Mesela;

- Yemek yaptım mı?
- Yemek yapar mısın?

- Çay içer miyim?
- Çay içer misin?

Yukarıda Türkçe yazdığımız soruları şimdi İngilizce’de nasıl yazabiliriz adım adım ilerleyelim.


1. Adım: “do” yardımcı fiili cümlenin en başına yazılır.

Geniş Zaman diliminde soru sormak için; “do” yardımcı fiilini kullanırız. Do yardımcı fiili, cümlenin en başına yazılır.

Bu nedenle, cümleye “Do ….” şeklinde başlamamız gerekiyor.

2. Adım : Cümlenin öznesini “Do” kelimesinden sonra yazmalıyız.

İkinci adım ise “Do” kelimesinden hemen sonra öznenin yazılmasıdır.

Özne: cümledeki eylem ya da oluşu yapan kişi ya da nesnedir. Bu kişi ya da nesneyi ifade eden kelime, do kelimesinden hemen sonra yazılmalıdır.

Ben, bu örnek cümle için özneyi “you” olarak belirledim. Bu nedenden dolayı “do” kelimesinden hemen sonra “you” kelimesini yazacağım.

İkinci adım itibariyle şöyle bir cümle elde ettik; “do you….” bu cümle hala bir soru cümlesi sayılmaz. Çünkü henüz bir cümle bile olmadı.

Hatırlarsanız; kelimelerin bir araya gelmesiyle yani; yan yana yazılması ile cümle oluşmaz. Bir araya gelen bu kelimeler, birlikte bir anlam ifade ettiği zaman (yani yargı bildirdiği zaman) bir cümle oluşturmuş olurlar.

Sonuç olarak “do you …” ifadesi, yarım kalmış bir cümle olarak tanımlanabilir. Bu cümleyi devam ettirebilmek için üçüncü adıma geçiyoruz.

3. Adım : Fiilin belirlenmesi ve çekimlenmesi

Bu adımda ise İngilizce soru cümlesi kurmak için atmamız gereken en önemli adımı atmamız lazım. Bu adım; oluşturacağımız soru cümlesi için bir fiil belirleme adımıdır.

Bir kelime topluluğunun “cümle” sayılabilmesi için, bu kelime topluluğunun birşeyi ifade etmesi gerekmektedir. Bu da ancak cümlede bir fiilin bulunması ve bu fiilin özneye göre çekimlenmesi ile mümkündür.

O halde yapmamız gereken şu dur;

- Öncelikli olarak fiili belirliyoruz. Fiili belirledikten sonra, cümlenin öznesine göre çekimliyoruz.

Ben daha önce zaten özneyi belirlemiştim. Şimdi fiili belirliyorum ve “to drink” fiilini tercih ediyorum.

“to drink” fiilini, mastar hali ile kullanırsak, aşağıdaki gibi bir cümle elde ederiz;

“do you to drink”
(sen içmek misin?)

Gördüğünüz gibi, “to drink” (içmek) fiilini mastar hali ile cümleye eklediğimiz zaman, ortaya anlamsız bir cümle çıktı.

O halde şunu bilmemiz gerekiyor; bir cümlenin anlamlı bir ifade verebilmesi için, cümledeki fiili, o zaman göre çekimlememiz gerekmektedir.

O halde biz de, “to drink” fiilini, geniş zamana göre çekimeleyelim.
Bu durumda “to drink” kelimesi “drink” şekline dönüşür.

Cümlemizi kurarsak;

“do you drink?”
(içer misin?)

Gördüğünüz gibi, Geniş Zaman diliminde cümlemizi oluşturmuş olduk.

Siz de aşağıdaki formül sayesinde, kolayca İngilizce soru cümlelerini geniş zaman diliminde oluşturabilirsiniz;

Formül şu şekilde;

Do + Özne + Özneye göre çekimlenmiş fiil
Do + you + like?
Do + I + drink?
Do + they + want?

Gördüğünüz gibi, oldukça basit bir şekilde soruları sormuş oluyoruz.

Do you like?
(sever misin?)

Do you want?
(İster misin?)

Do you need?
(İhtiyacın var mı?)

Bu cümlelerde “nesne” eksik. İngilizce soru sormak konusu daha net anlaşılabilmesi için yukarıdaki örnek cümlelerde nesneyi eksik yazdım ancak şimdi konunun temel mantığını anladığınızı düşünüyorum ve aşağıda nesne eklenmiş cümleleri yazıyorum.

(Bu arada küçük bir hatırlatma; fiilden etkilenen öğeye nesne denir.)

Do you drink coffee?
(Kahve içer misin?)

Gördüğünüz gibi “coffee” (kahve) kelimesini cümlenin en sonuna yazdık. Bu ne demek oluyor? Şöyle ki; “do….” şeklinde başladığınız bu tarz soru cümlelerinde, nesneyi cümlenin en sonuna yazmanız yeterlidir.

Do you want cake?
(Kek ister misin?)

Yukarıdaki cümlede “cake” (kek), “want” (istemek) fiilinden etkilenen öğe olduğu için “nesne” olarak tanımlanmaktadır.

Ve bir önceki örnekte de ifade ettiğim gibi, nesne cümlenin en sonuna gelmiştir.

Bu soru cümlelerine, nesne ile ilgili olarak bir fiil daha eklememiz mümkündür.

Buna göre;

Do you want to drink coffee?
(Kahve içmek ister misin?)

Gördüğünüz gibi yukarıdaki cümleye, “coffee” nesnesi ile ilgili olarak “to drink” fiili eklenmiştir.

Aradaki fark;

- Do you want coffee?
(Kahve ister misin?)

- Do you want to drink coffee?
(Kahve içmek ister misin?)

Sonuç olarak; “do…” ile başlayan soru cümlelerinde eğer bu şekilde fiil kullanılacaksa, fiil “to” mastar eki ile birlikte aynen yazılmalıdır.


Geniş Zamanda Olumsuz Soru Sormak


Geniş zamanda soracağımız bir İngilizce soruyu eğer “olumsuz” şekilde sormak istiyorsak, bunun için yukarıda anlattığım bilgilere ek olarak tek yapmamız gereken şey “not” olumsuzluk ekini “do” ile birleştirmektir.

İster “do not…” isterseniz de “don’t” şeklinde kullanabilirsiniz.

“not” olumsuzluk ekini, “do” ile birleştirdikten sonra, cümlenin geriye kalan öğeleri aynı yukarıda belirttiğim gibidir.

Örnekler;

- Don’t you want coffee?
(Kahve istemez misin?)

- Don’t you clean your room?
(Odanı temizlemez misin?)

Gördüğünüz gibi, normal soru cümlesi nasıl kuruyorsak, olumsuz soru cümlesi kurarken de aynı şekilde kuruyoruz. Tek fark, “not” olumsuzluk ekinin “do” ile birlikte kullanılıyor olmasıdır.

Bu arada; “do” yardımcı fiili, üçüncü tekil şahıslar için “does” şekline dönüşür.

Şimdiki Zaman Olumlu Soru Cümlesi
(Present Contunious Tense)


Şu an yapılmakta olan birşeyi sormak için Şimdiki Zaman soru cümlesi kurabilirsiniz.

Mesela arkadaşınızla telefonda konuşurken, arkadaşınıza o an “sen çay içiyor musun?” şeklinde soru sorarsanız, o an yapılmakta olan ya da o an yapılıp, yapılmadığını öğrenmek için sormuş olursunuz.

Şimdiki zamanda olan, olacak birşeyi ya da olup, olmadığı belli olmayan birşeyi sormak için cümleye “to be” yardımcı fiili ile başlarız ve ana fiile “-ing” şimdiki zaman ekini ekleriz.

Adım adım oluşturalım…

1. Adım : Cümlenin başına “to be” yardımcı fiili gelir.

Bildiğiniz gibi “to be” yardımcı fiili, cümlenin öznesine göre şekil alan bir fiildir. Dolayısıyla cümlenin öznesi önemlidir.

Eğer özne ikinci tekil şahıs ise “to be” yardımcı fiili “are” olur. Birinci tekil ise “am”, üçüncü tekil ise “is” olur.

Dolayısıyla öznenin kaçıncı şahıs olduğu, tekil mi çoğul mu olduğu önemlidir. Bu bilgiyi bilmezsek, cümlenin başında kullanmamız gereken “to be” fiilini de şekillendiremeyiz.

O halde öncelikli olarak özneye bakmamız gerekiyor.

Örnek cümlemiz şu olsun; “Çay içiyor musun?”

Bu cümlede “-sun” son ekinden, cümledeki öznenin ikinci tekil şahıs olduğunu anlıyorum.

O halde, ikinci tekil şahıs için “to be” fiilinin çekimlenmiş hali neydi? “are” şeklindeydi.

O halde, kuracağım bu İngilizce soru cümlesi için artık cümlenin başında kullanmam gereken “to be” yardımcı fiilini, nasıl şekillendirmem gerektiğini biliyorum.

Cümleye “are….” ile başlıyorum. Şimdiki Zaman İngilizce olumlu cümlemizin ilk öğesini bu şekilde belirlemiş olduk.

2. Adım : Cümlenin Öznesini Belirlemek.

“to be” yardımcı fiilini cümlenin en başına yerleştirdik. Bu yardımcı fiilden sonra gelmesi gereken öğe ise cümlenin öznesidir.

Zaten “to be” yardımcı fiilini şekillendirirken, cümlenin öznesine göre şekillendiriyoruz. Hatırlarsanız, ikinci adımda cümlemizin öznesini 2. tekil şahıs olarak belirlemiştik.

O halde, 2. tekil şahsı ifade etmesi için “you” zamirini cümlenin öznesi olarak kullanabilirim.

Bu durumda cümlemiz şu şekli almış olur;

“are you …. “


3. Adım : Cümlenin fiilini belirlemek ve çekimlemek

Hatırlarsanız, geniş zaman diliminde soru cümlesi kurarken ana fiili o zamana göre çekimliyorduk ve bütün şahıslar için aynı şekilde kullanıyorduk.

İngilizce şimdiki zaman soru cümlelerinde de durum aynıdır. Ana fiili “-ing” Şimdiki Zaman eki ile Şimdiki Zamana dönüştürüp, çekimliyoruz.

Buna göre; “to drink” fiili “drinking” şeklinde olur.

“are you drinking?”
(içiyor musun?)

Gördüğünüz gibi, şimdiki zamandaki olumlu ingilizce soru cümlemizi oluşturmuş olduk.

Dilerseniz cümlenin sonuna nesneyi de yerleştirebiliriz.

Buna göre cümle şöyle olur;

“are you drinking tea?”
(çay içiyor musun?”

Şimdiki Zaman Olumsuz Soru Cümlesi


Eğer soracağımız cümleyi “olumsuz” bir şekilde sormak istiyorsak, bunun için yapmamız gereken tek şey “not” olumsuzluk ekini ana fiilden hemen önce yazmaktır.

Buna göre;

- Are you not drinking tea?
(çay içmiyor musun?)

- Am I not going to school?
(okula gitmiyor muyum?)

Gördüğünüz gibi, “not” olumsuzluk ekini, ana fiilden hemen önce kullandık.

Bu arada; olumsuz şimdiki zaman soru cümlesi ile olumsuz geniş zaman soru cümlesini birbirine karıştırmayın.


Geniş zamanda soru cümlelerini “do….” ile başlayarak kurarız.
Şimdiki zamanda ise “to be….” ile başlayarak kurarız.

Aradaki farkı daha net anlamanız açısından aşağıdaki örnek cümleleri inceleyip, karşılaştırmanızı öneririm.

- Don’t I drink tea?
(Çay içer miyim?)

- Am I drinking tea?
(Çay içiyor muyum?)

Geçmiş Zaman Olumlu Soru Cümlesi
(Past Tense)


Bir fiilin ya da oluşun, geçmiş zamanda olup, olmadığını sorgulamak için geçmiş zamanlı soru cümlesi kurmalıyız.

Mesela arkadaşınıza “sabah okula gittin mi?” sorusunu sormak için geçmiş zamanlı bir soru cümlesi kurmanız gerekir.

İngilizce’de geçmiş zamanlı soru cümlesi denildiği zaman aklınıza gelmesi gereken ilk kelime “did” kelimesidir. Çünkü cümleye “to do” yardımcı fiili ile başlamamız gerekir ve bu yardımcı fiilin geçmiş zamanlı hali “did” şeklindedir.

1. Adım : Cümlenin başına “did” koyulur

Cümlemizi oluşturmak için ilk adımı, cümlenin başına “did…” koyarak atıyoruz.

2. Adım : Özne

“Did….” ifadesinden hemen sonra özneyi yerleştirmeliyiz.

“Okula gittin mi?” sorusunu İngilizce’ye çevirecek olsaydık, bu cümlede özne ikinci tekil şahıs olduğu için, bu şahsı temsil etmesi için “you” zamirini kullanırdık.

Bu durumda “Did” kelimesinden hemen sonra “you” kelimesini ekleyerek; “did you…” şeklinde bir ifade elde ederiz.

3. Adım : Fiil

Bu oldukça önemli bir adımdır. Çünkü benim gibi birçok kişi bu soruyu bazen karıştırabiliyor.

İşin aslı şu ki; “did…” ile başlayan soru cümlelerinde kullanılacak fiil yalın halde olmalıdır.

Örnekler;

- Did you feel?
(Hissettin mi?)

- Did you tell?
(Söyledin mi?)

- Did you lock?
(Kilitledin mi?)

Gördüğünüz gibi, yukarıda “did…” ile başladığımız İngilizce soru cümlelerinde kullandığımız fiillerin her biri yalın haldedir. Bu fiilleri çekimlemenize gerek yoktur. Aynen yazıyoruz.

Geçmiş Zaman Olumsuz Soru Cümlesi


Geçmiş zamanlı olumsuz soru cümlesi için ise klasik olarak “not” olumsuzluk ekini kullanıyoruz. Yapmamız gereken tek şey, “did” ile “not” kelimelerini birleştirmektir.

Dilerseniz; “did not”, dilerseniz de “didn’t” şeklinde kısaltılmış olarak kullanabilirsiniz.

Didn’t you want to drink?
(İçmek istemedin mi?)

Didn’t you go to school?
(Okula gitmedin mi?)


Gelecek Zamanda Olumlu Soru Cümlesi
(Future Tense)


Gelecek zamanda yapılacak ya da yapılması planlanan bir eylemin yapılıp, yapılmayacağını sorgulamak için gelecek zaman diliminde soru sorabiliriz.

İngilizce gelecek zamanlı soru cümlesi kurmak için, gelecek zaman yardımcı fiili olan “will” yardımcı fiilini kullanıyoruz.

1. Adım : Tıpkı diğer zaman dilimlerinde kurduğumuz soru cümleleri gibi, gelecek zaman diliminde de kuracağımız bu soru cümlesinde; yardımcı fiil, cümlenin en başına gelir.

Buna göre, cümleye “will” yardımcı fiili ile başlarız.

2. Adım : will yardımcı fiilinden hemen sonra, cümlenin öznesini yazarız.

3. Adım : cümlenin öznesinden sonra fiil, yalın halde, hiçbir ek almadan aynen yazılır.

Sonuç olarak;

- Will you drink?
(İçecek misin?)

Gördüğünüz gibi, bir fiilin ya da oluşun gelecek zamanda yapılıp, yapılmayacağını sorgulamak için İngilizce soru cümlesi kurmak işte bu kadar basittir.

Eğer bu soruyu olumsuz bir şekilde sormak istersek, bunun için de yapmamız gereken tek şey “not” olumsuzluk ekini “will” yardımcı fiili ile birleştirmektir.

Dilerseniz “will not…” dilerseniz de “won’t” şeklinde kısaltılmış halini kullanabilirsiniz.

- Won’t they get in the bus?
(Onlar otobüse binmeyecekler mi?)


Bitmiş Geniş Zamanlı Soru Cümlesi
(Present Perfect Tense)


Az önce gerçekleşen (ya da gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak bilinmeyen) ya da sürekli yapılan ama yakın zamanda yapılıp yapılmadığı bilinmeyen; bir eylem ya da oluş için soru sormak istediğimiz zaman Bitmiş Geniş Zamanlı Olumlu Soru Cümlesi kurarız.

Bunun için “have” yardımcı fiilini kullanırız. Bildiğiniz gibi “have” yardımcı fiil, Perfect Tense denildiği zaman akla ilk gelen yardımcı fiillerden birisidir.

Tıpkı diğer soru cümlelerinde olduğu gibi, bu soru cümlesinde de yardımcı fiili cümlenin en başına koyarız.

Buna göre, cümleye “have” ile başlarız. Devamı ise özne + fiilin üçüncü hali şeklindedir.

- Have you done your homework?
(Ödevini yaptın mı?)

Bu cümleyi, olumsuz yapmak istersek eğer, “not” olumsuzluk ekini “have” yardımcı fiiline ekleriz.

Dilersek; “have not”, dilersek “haven’t” şeklinde kısaltılmış olarak kullanabiliriz.

Bu arada “have” yardımcı fiilinin, üçüncü tekiller için “has” şekline dönüştüğünü de unutmayalım.


Bitmiş Şimdiki Zamanlı Soru Cümlesi
(Present Perfect Tense)


Az önceden şimdiye kadar yapılan ve belki şu anda da yapılıyor olmakta olan bir fiil ya da oluş için bitmiş şimdiki zamanlı soru cümlesini kurarız.

Bunun için yine cümleye “have” yardımcı fiili ile başlarız. Bu defa “have” yardımcı fiiline “been” ve “-ing” şimdiki zaman eki de eşlik eder.

- Have been drinking so much coffee?
(Çok fazla mı kahve içiyorsun?) (içmekte misin?)

Olumsuzluk için “been” ile “not” olumsuzluk eki birleşir.

Geçmişte Bitmiş Zamanlı Soru Cümlesi
(Past Perfect Tense)

Geçmişte olmuş, bitmiş bir eylem ya da oluş için soru sorulmak istenildiği zaman bu zaman diliminde cümle kurulması gerekir.

Geçmiş zamanlı bir soru cümlesi olacağı için, “have” yardımcı fiili “had” şekline dönüşür ve cümlenin esas fiili için 3. şekil kullanılır.

- Had you seen my cat?
(Kedimi görmüş müydün?)

Olumsuzluk için “not” ekini, “had” yardımcı fiili ile birleştiririz.

Sürekli Geçmişte Bitmiş Zamanlı Soru Cümlesi
(Past Perfect Continous Tense)


Geçmişteki sürekliliği sorgulanmak istenen fiiller için kullanılan zaman dilimidir.

Bu sorunun formülü aşağıdaki gibidir;
had + been + şimdiki zamanlı fiil

- Had you been learning Spanish?
(İspanyolca öğrenmekte miydin?)

Gördüğünüz gibi, yukarıdaki soru cümlesinde “öğrenmek” eyleminin geçmişteki sürekliliği sorgulanmaktadır.

Olumsuzluk için “had” ile “not” birleşir.

Gelecekte Bitmiş Zamanlı Soru Cümlesi
(Future Perfect Tense)

Gelecekte bir eylemin ya da oluşun, yapılmış olup, olmayacağını sorgulamak için kullanabileceğimiz zaman dilimidir.

Formül aşağıdaki gibidir;
will + özne + have + geçmiş zamanlı fiil + diğer öğeler

- Will you have finished your homework?
(Ödevini bitirmiş olacak mısın?)

Olumsuzluk için “will” ile “not” birleşir.

Sürekli Gelecekte Bitmiş Zamanlı Soru Cümlesi
(Future Perfect Continuous Tense)


Gelecekte bir eylemin ya da oluşun, sürekliliğini sorgulamak için bu zaman diliminde İngilizce soru cümlesini kurarız.

will + özne + have + been+ şimdiki zamana göre çekimlenmiş fiil + diğer öğeler

- Will you have been finishing your homework?
(Ödevini bitiriyor olacak mısın?)

Olumsuzluk için “will” ile “not” birleşir.

Going to Soru Cümlesi


Birazdan yapılması söz konusu olan eylemleri sorgulamak için kullanılabilecek soru cümlesidir.

Formül:

to be + özne + going to + yalın fiil + diğer öğeler
are + you + going to + change + your dress for this show?
(bu şov için kıyafetini değiştirecek misin?)

İngilizce soru cümlesi kurmak isteyenler için bu konuda tüm zamanlar için İngilizce soru cümlesi nasıl yapılır elimden geldiğince detaylı, açık ve net anlaşılır bir şekilde ele aldım.

Yakın bir zamanda, bu konu ile ilgili olarak bir test hazırlayacağım. Bu sayede sizler de İngilizce soru sorma yetinizi kolayca ölçebilecek ve geliştirebileceksiniz.

Şimdilik bu konuyu burada noktalıyorum ancak eğer anlamadığınız bir ayrıntı varsa, lütfen bana aşağıdaki yorum bölümünden ya da iletişim formundan sorunuzu sormaya çekinmeyiniz.


25 Şubat 2020 Salı

And Nedir | İngilizce Bağlaçlar | Konu Anlatımı | Conjunctions

“And” kelimesi, Türkçede “ve” anlamı veren “bağlaç” türünden bir kelimedir.

Örnek;

- Shery and Maria.
(Shery ve Maria.)

Yukarıdaki cümlede “and” bağlacı, Shery ve Maria isimlerinin ortasında kullanılarak “ve”, “ile” anlamlarını vermiştir.

“And” kelimesi, tek başına kullanıldığında bir anlam ifade etmez. Çünkü bağlaç türünden bir kelimedir. Bağlaç türünden kelimeler; diğer kelimeler ya da cümleler arasındaki bağlantıyı kurma görevindedirler.

Herhangi iki tane kelimeyi birbirine bağlamak istediğimiz zaman, bu kelimelerin arasına “and” yazmanız yeterlidir.


Örnek;

- Pencil and book.
(Kalem ve kitap.)

Yukarıdaki ifadede, iki kelime birbirine bağlanmıştır.

- Maria opened the door and got into the car.
(Maria kapıyı açtı ve arabaya bindi.)

Yukarıdaki cümlede “and” bağlacı, iki cümleyi birbirine bağlamıştır.

Birinci cümle; Maria opened the door (Maria kapıyı açtı)
ikinci cümle “got into the car” (arabaya bindi).

Sonuç olarak “and” bağlacı, hem iki kelimeyi hem de iki cümleyi birbirine bağlamak için kullanılabilecek bir bağlaçtır.

“and” bağlacı ile bağlayacağınız iki kelime ya da iki cümlenin birbirine eşit olması gerekir.

Bu eşitliği sağlamak için aşağıdaki denklemleri dikkate almak gerekir;



and bağlacı
denklemleri
olumlu
and
olumlu
isim
and
isim
sıfat
and
sıfat
fiil
and
fiil

Bazen aynı türden kelimeleri ikiden fazla kez ard arda kullanmak gerekebilir. Bu durumda her bir kelimenin arasına “and” bağlacını eklemektense virgül kullanıp, en son kelimeden önce “and” bağlacını kullanmak daha doğrudur.

Örnek;

- She is beautiful, attractive, nice and cute.
(O güzel, çekici, hoş ve sevimlidir.)

Gördüğünüz gibi eş değerdeki sıfat türünden kelimeler ard arda geldiklerinde “and” yerine virgül kullanılmıştır ve en son kelimeden önce “and” bağlacı koyulmuştur.

İngilizce and nedir konusu ile ilgili olarak bilmeniz gerekenler bu kadardı. Aşağıdaki testi çözerek, konuyu ne kadar anladığınızı test edebilirsiniz.

Aşağıdaki ifadelerin hangisinde ... yerine “and” yerleştirilebilir?

A) I want to go … there’s no way to go
B) I want you …. you don’t want me
C) I have a car … a cat
D) I send you a pencil … you can use it.


C
A ve B şıkları yanlıştır çünkü “and” bağlacının iki cümle arasında kullanılabilmesi için, her iki cümlenin de “olumlu” olması gerekmektedir.
D şıkkı da yanlıştır çünkü ikinci cümle, birinci cümleye eş değer değildir. İlk cümlede bir eylemin yapıldığından, ikinci cümlede ise yapılan eylemin sayesinde, bir sonucu olarak başka bir eylemin yapılabileceği ifade ediliyor. Bu tür sonuç cümlelerinde “so” bağlacı kullanılır. Oysa ikinci cümlede de, “a pencil” ile eş değer “a book” şeklinde bir ifade kullanılsaydı, “and” kullanımı doğru olacaktı.


Hangisinde ... yerine “and” kullanılamaz?

A) Melisa … Tuğçe are going to school.
B) She is smart, beautiful … ugly
C) She opened the window … called me.
D) I am gonna make a tea … a cake.


B
Ard arda sıralandırılan sıfatlardan sonuncu olanı eğer olumsuz ise bu durumda “and” kullanılamaz. Çünkü hatırlarsanız “and” eşitliği temsil etmektedir. Yani her iki tarafında aynı etkiyi göstermesi, bir taraf olumlu ise diğerinin de olumlu olması gerekir. Bu ifade de ise son sıfat olumsuzdur. Olumlu sıfatı, olumsuz sıfata bağlarken “but” kullanmak gerekir. Çünkü “but” eşitsizlik durumunda kullanılan bir bağlaçtır.





İngilizce Bağlaçlar (Conjunctions) Konu Anlatımı

İki kelime ya da iki cümleyi birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir.

Örnek:

Eva and Mary.
(Eva ve Mary)


Yukarıdaki örnekte “and” (ve) kelimesi Eva ve Mary kelimelerini birbirine bağladığı için “bağlaç” türünden bir kelimedir.

Eva came and Mary gone.
(Eva geldi ve Mary gitti.)

Yukarıdaki cümlede de "and" kelimesi bağlaçtır ancak bir önceki cümleden farklı olarak iki cümleyi birbirine bağlamıştır.

Sonuç olarak; bağlaçlar iki kelimeyi ya da iki cümleyi birbirine bağlayabilen kelimelerdir.

Bağlaçlar tek başlarına bir anlam ifade etmezler. 

Örneğin yukarıdaki örnek cümlelerde kullandığımız “and” bağlacı Türkçede “ve” anlamına gelmektedir ve fark ederseniz bu kelime tek başına pek bir anlam ifade etmiyor. Ancak iki kelimenin ya da iki cümlenin ortasında kullanıldığı zaman bir işlevselliğe sahip olur.

İngilizce bağlaçlar (conjunctions) konu anlatımı daha net bir şekilde anlaşılabilmesi için bağlaçları ortak özelliklerine göre üç ana grupta ele alacağız.

1. Normal bağlaçlar 

Normal bağlaçların ekstra bir özelliği yoktur.
İki kelime ya da cümleyi ayırmak istiyorsanız direkt olarak ortasına yazmanız yeterlidir.

1. Normal bağlaçlar listesi
And grubu (eşitlik)
andve
both … and …hem …. hem de ….
as well ashem de, yanı sıra, olduğu kadar
and also(ve aynı zamanda, ve de)
not only … also …(sadece …. aynı zamanda ….)
But grubu (zıtlık)
butama, ancak
in spite of-e rağmen
despite-e rağmen
notwithstanding-e rağmen, -dığı halde
yethenüz
stillhala
howeveroysa, her şekilde
Or grubu (seçim)
or : ya da, yoksaya da, yoksa
either ... or ...ya ... ya da ...
neither ... nor ...ne ... ne de ...
So grubu (sonuç)
sobu yüzden, böylece, yani
so thatbu yüzden, böylece, bu sayede
thereforebu yüzden
for this reasonbu sebepten dolayı
thusbu yüzden
consequentlysonuç olarak

And grubu : eşit durumlar ifade edilirken kullanılır.
But grubu : zıt durumları ifade etmek için kullanılır.
Or grubu : seçim gerektiren durumlar için kullanılır.
So grubu : sonuç ifade edilen durumlar için kullanılır.

İngilizce bağlaçlar conjunctions konu anlatımı


Örneğin;

She has came. She has gone.
(O geldi. O gitti.)

Yukarıdaki iki cümleye baktığımızda, bu cümleler birbirine çok yakın olduğundan (her iki cümlede eylemi gerçekleştiren kişi aynı), bu cümleleri birbirine bağlaç ile bağlanmak mantıklıdır.

Yapmamız gereken tek şey, bağlacı iki cümlenin ortasına yerleştirmektir.
Bu işlemi tıpkı köprü kurmak gibi düşünebiliriz.
Zaten "bağlaç" adı üstünde "bağlama" görevini üstleniyor.

O halde yukarıdaki örnek cümleleri tekrardan ele alacak olursak,

She has came. She has gone.
(O geldi. O gitti.)

Bu cümleleri birbirine bağlamak için "but" (ama, ancak) bağlacını kullanacağım.

She has came but gone.
(O geldi ama gitti.)

Fark ettiyseniz ikinci cümleden iki adet öğe kayboldu.
Bu öğeler "has, came" kelimeleridir.

Aynı kelimeler zaten ilk cümlede olduğu için, ikinci cümlede de tekrar yazmamız gereksiz olur.

Nitekim bağlaç kullanılmasındaki temel sebeplerden birisi de aynı öğelerin gereksiz bir şekilde tekrar edilmesini önlemektir.

O halde ikinci cümlede tekrar eden öğelere yer vermek gereksiz olur ve bir anlatım bozukluğu ortaya çıkarır.

İngilizce bağlaçlar, conjunctions



2. Cümlecik oluşturan bağlaçlar

Bu bağlaçlar cümlecik oluştururlar ve oluşturulan bu cümlecik, ana cümleye eklenerek, ana cümlenin verdiği anlamı güçlendirir.

2. Cümlecik oluşturan bağlaçlar
İsim
thatki, ki o
Zaman
when
zaman, ... dığı zaman, ... diğinde
as soon as-er ... -mez, anında
as long as... sürece, boyunca
whileiken
until...e kadar
till...e kadar
before...dan önce
after...dan sonra
since...den beri
Neden
becauseçünkü
since-den beri
asolduğu gibi
now thatmadem ki, -dığından
Yer
where-dığı yerde, ki orada
whereverher nerede, nerede olursa
Amaç
in order thatçünkü
so-den beri
so thatolduğu gibi
now that-dığından, madem
lestolmasın diye
Sonuç
so thatki, öyle ki
such thatöyle ki
Kabul ediş
althougholmasına rağmen
even thoughbuna rağmen
thoughrağmen
even ifBile
howeverancak
whateverher neyse
Karşılaştırma
likegibi
as well ashem de
as … as... gibi, kadar
not so … askadar .... değil
more … -er … than-den daha ....

3. Bağlaç gibi kullanılan kelime ve kelime grupları

Aşağıdaki kelimeler aslında bağlaç değildir ama bazen bağlaçmış gibi de kullanılabilmektedir.

accordinglygöre
againtekrar
all the samehepsi aynı
anyhownasıl olsa
anywayneyse
as a matter of factişin doğrusu
at any rate
herhangi bir oranda
besidesdışında
consequentlysonuç olarak
furthermoreayrıca
howeverancak
in additionek olarak
in any caseher durumda
indeedaslında
in the meantimebu arada
likewiseaynı şekilde
meanwhileo esnada
moreoverDahası
neverthelessyine de
on the contraryaksine
on the other handdiğer yandan
on top of thatüstüne üstlük
onlybir tek
otherwiseaksi takdirde
stillyine
thereforebu nedenle
thusBöylece
yethala

Örnek;

- She has a long hair; moreover she is rich.

Bu kelimeler bağlaç olmadıkları için, tam olarak bir bağlaç kadar etkili değildir. Yani net bir şekilde iki cümleyi birbirine bağlamazlar ancak yine de belli bir oranda etkisi vardır.

Bu kelimeler genellikle açıklama ifadeleri ile birlikte kullanıldıkları için, hemen öncesinde noktalı virgül koyulur. Bu sayede; noktalı virgül öncesindeki ifade için bir açıklama yapılması mümkün olur.