İngilizce zamanlar konu anlatımı özellikle de kafası karışanlar için ideal bir anlatımdır. Çünkü bu yazıda olabildiğince açık ve net bir şekilde İngilizce zamanlar konusunu ele alıyorum.
İngilizce zamanlar konu anlatımı anlaşılabilmesi için aşağıdaki temel konuları mutlaka biliyor olmanız gerekir.
- Kelime nedir ve kelime çeşitleri nelerdir?
- Cümle nedir ve cümlenin öğeleri nelerdir?
Eğer bilmiyorsanız üstlerine tıklayarak o konulara gidebilir ve konuları öğrenerek, tekrar bu sayfaya geri dönüp İngilizce zamanlar konusuna başlayabilirsiniz.
Yukarıdaki iki temel konuyu bilmediğiniz sürece İngilizce zamanlar konusunu net bir şekilde kavramanız çok zor ve hatta imkansızdır. Bu konuları bildiğinizi ya da öğrendiğinizi varsayarak, İngilizce zamanlar konusuna geçiyorum.
İngilizcede zamanlar iki ana gruba ayrılır.
1. Grup : Simple Tenses (Basit Zamanlar)
1. Present Tense
(Geniş Zaman)
Geniş Zaman, diğer tüm zaman dilimlerini kapsayan bir zamandır. Öyle ki; bu zaman diliminde ifade ettiğiniz eylem ya da oluş; şu an gerçekleştiriliyor olabilir, birazdan gerçekleştirilecek olabilir, daha önce gerçekleştirilmiş olabilir, ne zaman gerçekleştirileceği belli olmayabilir. Kısacası; kesin ve net bir tarihi olmayan eylem ya da oluşları ifade etmek için bu zaman dilimini kullanırız.
İngilizce geniş zaman cümlesi kurmak oldukça kolaydır.
Yalın (mastar) haldeki fiilin önündeki “to” ekini (-mek, -mak) kaldırıp, direkt olarak özne ile birlikte kullanıyoruz.
Örneğin “to find” fiili ile ilgili İngilizce geniş zaman cümleleri kuralım.
to find (bulmak)
“to” ön ekini kaldıralım, özne ile birlikte kullanalım;
- I find
(bulurum)
- You find
(bulursun)
- Dog finds
(köpek bulur)
Yukarıdaki cümlede “find” fiili “finds” şeklinde yazılmıştır. Çünkü eğer cümlenin öznesi üçüncü tekil şahıs ise fiilin sonuna -s ya da -es eki gelir.
- Everybody finds.
(Herkes bulur)
Yukarıdaki cümlede “everybody” (herkes) kelimesi çoğul anlam verse de, yapı olarak tekil kabul edildiği için fiil çekimi de bu yönde yapılır.
- Do you find me?
(beni bulur musun?)
- I can find you.
(seni bulabilirim)
Yukarıdaki cümlede “can” (-ebilmek) yardımcı fiilini kullandık. Bu gibi yardımcı fiilleri tüm zaman dilimlerinde kullanabilirsiniz.
- They don’t find me.
(Onlar beni bulmaz.)
Yukarıda cümlede “don’t” kullanmamızın sebebi, cümlenin olumsuz olmasıdır. Geniş zamanlı bir cümleyi olumsuz olarak kurabilmek için “to do” yardımcı fiilinden faydalanırız.
- To find a girl as beautiful as her, is really hard.
(Onun kadar güzel bir kızı bulmak gerçekten zor.)
Yukarıdaki cümlede fiili “to” ile birlikte kullandık. Çünkü “-mek, -mak” anlamı elde etmemiz gerekiyordu. Eğer kuracağımız cümleden “-mek, -mak” anlamı elde etmek istiyorsak, “to” ile birlikte de kullanabiliriz. Yani; geniş zamanlı bir İngilizce cümle kurmak için “to” ön ekini her zaman kaldırmak zorunda değiliz. Duruma göre kaldırmayabiliriz de.
2. Present Continuous Tense
(Şimdiki Zaman)
Bu zaman dilimi bazı kaynaklarda “geniş zaman” bazı kaynaklarda “genişte süreklilik bildiren zaman” olarak da tanımlanabilir. Aslında tanımın ne olduğunun bir önemi yok. Eğer “continuous” kelimesi geçiyorsa anlayın ki “-ing” ekini kullanmanız gerekecektir.
İngilizce şimdiki zaman cümlesi kurabilmek için “to be” fiilini yardımcı fiil olarak kullanırız ve cümlenin yüklemini “-ing” eki ile çekimleriz.
Örneğin; “to read” (okumak) fiilini kullanarak, şimdiki zaman cümlesi kurmak istiyorsak, şu şekilde yapmalıyız ;
“to be” + to suz fiil + ing eki
I + am + read + ing
I am reading.
(okuyorum.)
Gördüğünüz gibi şimdiki zaman cümlesini kurmuş olduk.
İngilizce şimdiki zaman örnek cümleleri;
I am thinking about you.
(Seni düşünüyorum.)
Is she cutting her hair?
(o, saçını mı kesiyor?)
Yukarıdaki cümlede;
- “to cut” (kesmek) fiili “-ing” ekini alarak “cutting” olmuştur.
- “to be” yardımcı fiili, 3. tekil şahsa göre çekimlenerek “is” olmuştur.
- “to be” yardımcı fiili, cümlenin en başında kullanılmıştır. Çünkü soru cümlelerinde yardımcı fiiller cümlenin en başına gelir.
- I feel your feelings.
(Hislerini hissediyorum.)
Yukarıdaki cümlede “to feel” (hissetmek) fiili “-ing” ekini almamıştır ama buna rağmen şimdiki zaman anlamı vermiştir. İngilizce’de bazı fiiller “-ing” ekini almazlar ve bu fiiller geniş zaman şeklinde kullanılırlar.
Mesela İngilizce en çok kullanılan cümlelerden birisi olan “I love you” cümlesini “I am loving you” şeklinde pek göremezsiniz. Çünkü “to love” fiili de, “-ing” almayan fiillerden birisidir. Bu nedenle genellikle “I love you” şeklinde (yani geniş zamanlı olarak) kullanılır.
Genellikle; duygu ve düşünceler ile ilgili fiiller, “-ing” almazlar ama tabii istisnalar olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle genel olarak tüm fiillerin “-ing” aldığını kabul etmeliyiz ve istisna olan fiilleri zamanla öğrenmeliyiz. Bu en kolay öğrenme yöntemidir.
3. Past Tense (Geçmiş Zaman)
İngilizce Geçmiş Zaman cümlesi kurmak için önce fiilin düzenli mi yoksa düzensiz mi olduğuna bakmamız lazım.
Düzenli fiillere “-ed” ekini ekleriz. Düzensiz fiiller ise herhangi bir ek almazlar. Düzensiz fiillerin geçmiş zamanlı halleri farklıdır. Bu halleri tek tek öğrenip, ezberlemek gerekir.
Mesela;
“to close” (kapatmak) fiili düzenli fiiller grubunda yer aldığı için “-ed” ekini alır ve “closed” şeklinde geçmiş zamana dönüşür.
“to be” (olmak) fiili, düzensiz fiillerden birisi olduğu için “-ed” eki ile geçmiş zaman haline dönüşemez. “to be” fiilin geçmiş zamanlı halleri “was” ve “been” şeklindedir.
Buna göre İngilizce geçmiş zaman cümle örnekleri aşağiıdaki gibidir;
I sent you a message.
(Sana bir mesaj gönderdim.)
Yukarıdaki cümlede “to send” (göndermek) fiili, düzensiz olduğu için “sent” şeklindedir.
I opened the door to look her.
(Ona bakmak için kapıyı açtım.)
“to open” (açmak)
open + ed > opened
She went to the school to learn English very well.
(Çok iyi İngilizce öğrenmek için okula gitti.)
“to go” (gitmek)
go > went
Düzensiz fiillerin iki farklı geçmiş zaman hali vardır. 3. halleri “past participle” şeklinde tanımlanırlar ve bu haller, 2. grupta inceleyeceğimiz Perfect Tenses (Bitmiş Zamanlar) grubundaki geçmiş zamanlı cümleler için kullanılırlar.
Örneğin;
“to be” yardımcı fiilinin;
1. hali : am / is / are
2. hali : was / were
3. hali : been
2. hali past tenses cümlelerinde kullanılır,
3. hali perfect past tenses cümlelerinde kullanılır.
Örneğin;
to be (yalın-mastar hali)
I am a student. (1. hali)
I was a student. (2. hali)
I have been a student. (3. hali)
to go
I go to office. (1. hali)
I went to office. (2. hali)
I have gone to office. (3. hali)
Bazı düzensiz fiillerin 2. ve 3. halleri aynı olduğu için ezberlemeye gerek yoktur. Mesela “to send” fiilinin hem geçmiş zamanlı hali hem de past participle hali aynıdır.
I sent you a message. (2. hali)
I have sent you a message. (3. hali)
Yukarıdaki cümleleri incelediğimizde “to send” fiilinin hem 2. hem de 3. halinin aynı olduğunu görüyoruz.
4. Past Continuous Tense
(Geçmiş Zamanda Süreklilik)
Geçmişte zamanda bir fiilin yapılma ya da olma durumunun sürekliliğini ifade etmek için bu zaman dilimini kullanırız.
was / were + ing şeklindedir
I was sleeping
(uyuyordum)
Bilgi: was / were Türkçede “-idi” anlamı verir.
They were sleeping.
(O uyuyordu.)
Yukarıdaki örnek cümlede “was” yerine “were” kullandık çünkü çoğul şahıslar için “were” kullanılır.
Teacher was controlling me.
(Öğretmen beni kontrol ediyordu.)
Everybody was sleeping.
(Herkes uyuyordu.)
5. Future Tense (Gelecek Zaman)
Gelecek zamanda yapılacak olan bir fiili ya da durumu ifade etmek için gelecek zaman cümlesi kurarız.
İngilizce gelecek zaman cümlesi kurmak için “will” (-ecek, -acak) yardımcı fiilini kullanırız.
İngilizce gelecek zaman örnek cümleler;
I will send you an e-mail.
(Sana bir e-mail göndereceğim.)
They will mow the grasses front of their house.
(Evlerinin önündeki otları biçecekler.)
I'll give you a top secret.
(Sana çok gizli bir sır vereceğim.)
She will not use your car.
(Arabanı kullanmayacak.)
2. Grup : Perfect Tenses (Bitmiş Zamanlar)
Perfect Tenses (Bitmiş Zamanlar) kendi içerisinde “süreklilik bildiren” (continuous) ve süreklilik bildirmeyenler olarak iki gruba ayrılır.
Present Perfect
(Genişte Bitmiş)
I have sent you a message.
(Sana bir mesaj gönderdim.)
I have opened the window.
(Pencereyi açtım.)
Present Perfect Continuous
(Genişte Süreklilik Bildiren Zaman)
I have been sending you a message.
(Sana bir mesaj gönderiyordum.)
I have been opening the window.
(Pencereyi açıyordum.)
Past Perfect
(Geçmişte Bitmiş)
I had sent you a message.
(Sana bir mesaj göndermiştim.)
I had opened the window.
(Pencereyi açmıştım.)
Past Perfect Continuous
(Geçmişte Süreklilik Bildiren Zaman)
I had been sending you a message.
(Sana bir mesaj gönderiyordum.)
Future Perfect
(Gelecekte Bitmiş)
I will have send you a message.
(Sana bir mesaj göndermiş olacağım.)
Future Perfect Continuous
(Gelecekte Süreklilik Bildiren Zaman)
I will have been sending you a message.
(Sana bir mesaj gönderiyor olacağım.)