31 Mart 2020 Salı

İngilizceyi Öğrenmenin Püf Noktaları | 45 Tavsiye

İngilizceyi öğrenmenin püf noktaları ve daha pratik bir şekilde öğrenmek için nelere dikkat edilmelidir.


1. İngilizceyi öğrenmek için önce temel bilgisi tanımlarını biliyor olmanız gerekir.

Nedir bu temel tanımlar; harf nedir, kelime nedir, kelime çeşitleri nelerdir, cümle nedir, cümle çeşitleri nelerdir, cümle öğeleri nelerdir.

Bu temel tanımları bilmediğiniz sürece, İngilizceyi öğrenmek sizin için çok ama çok ve hatta imkansız olacaktır.

2. Öğrenmeye başlamanın en iyi yöntemi kendi seviyenize uygun bir seviyede başlamanızdır. Eğer sıfır olduğunuzu düşünüyorsanız ya da sıfırdan başlamanın sizin için daha iyi olduğuna inanıyorsanız bu durumda sıfırdan İngilizce öğrenmek sizin için çok daha doğru olacaktır.

3. Öğrenirken nasıl bir yöntemle öğreneceğinizi doğru bir şekilde belirlemelisiniz. Bazı kişiler fiziksel bir kurs ortamında sosyalleşerek daha iyi öğrenebilirken, bazıları ise evde, odasında tek başına internetten ya da kitaplardan daha iyi öğrenebilmektedir. Peki siz hangi gruptasınız? İşte bunu anlamak için tamamen kendi hayat tarzınızı, zevklerinizi göz önünde bulundurmalısınız.

4. İngilizceyi öğrenmek için bu dilin öğrenme sürecini geniş açıdan ele almalısınız. Şöyle ki; sadece kelime ezberlediğinizde bu dili öğrenmiş olmazsınız. Çünkü kelimeleri öğrenseniz bile o kelimeleri nasıl kullanacağınızı ve bu şekilde nasıl anlamlı cümleler oluşturabileceğinizi biliyor olmanız gerekir.

Bu nedenden dolayı öğrenme sürecini; dinleme-anlama-konuşma, kelime ezberleme, yazma, dilbilgisi olmak üzere dört ana bölümden eşit şekilde sürdürmelisiniz.

Bir kola ağırlık verdiğinizde, diğer kollar eksik kalır ve bu yüzden tam olarak öğrenemezsiniz. Olabildiğince dört kolu da eşit düzeyde ilerletmelisiniz.

Bunun için 1 saat dilbilgisi, 1 saat konuşma, 1 saat dinleme, 1 saat kelime ezberleme gibi eşit çalışma süresine sahip bir haftalık ya da aylık program yapabilirsiniz.

5. Cümle kalıplarını ezberlemek, o cümlelerin kullanıldığı durumlar için size pratiklik sağlar ama bütün İngilizce cümleleri tek tek ezberleyerek bu dili öğrenmeye çalışmamalısınız. Çünkü bir noktadan sonra cümle ezberlemek değil, cümle kurmak gerektiğini fark edeceksiniz.

6. İngilizce öğrenilirken genellikle insanların en çok zorlandığı konular zamanlar konusudur. Çünkü birden fazla zaman olduğu için karışıklık olabilmektedir. Siz bu karışıklılığı yaşamamak için blogumda daha önce yazmış olduğum İngilizce zamanları kolay öğrenmek ile ilgili yazılarıma ve oluşturduğum zaman tablolarına mutlaka bakmanızı öneririm.

7. İngilizce öğrenmek için Londra’ya ya da Amerika’ya gitmek şart değildir. Bazı insanların bu şekilde düşünmeleri, sizin bu dili öğrenebilmeniz açısından bir engel oluşturduğu algısını bırakmasın. Çünkü günümüzde internet denen iletişim aracını kullanıyoruz ve bu araç sayesinde İngilizce diziler, filmler, şarkılar ve diğer herşey elimizin altında. Tüm bu imkanları kullandığımızda hem daha kısa sürede, hem de daha pratik bir şekilde öğrenebiliyoruz.

8. Öğrenme sürecinde sık sık cümle kurmak önemlidir. Özellikle de yeni bir şey öğrendiğiniz zaman, hemen o öğrendiğiniz şey ile ilgili bir kaç cümle kurmanızı öneririm.

Mesela yeni bir zaman kalıbı öğrendiğiniz zaman, öğrendiğiniz o zaman kalıbı ile ilgili birkaç cümle kurun.

Yeni bir kelime öğrendiğinizde, o kelimeyi içeren birkaç cümle kurun.

Bu sayede hem pratik bir şekilde bu dili kullanmaya başlayacaksınız hem de çeşitli cümleleri duyduğunuzda, gördüğünüzde o cümleyi anında anlayabileceksiniz.

9. Sık sık cümle kurmak önemli olduğu gibi, sık sık test çözmek de önemlidir ama test çözerken seviyenize uygun bir şekilde test çözmelisiniz. Benim blogumda İngilizce Testler kategorisi altında hem sıfır düzeyinde olanlar hem de ileri düzeyde olanlar için testler bulunmaktadır.

10. Hızlı bir şekilde öğrenmeye çalışmamalısınız. Hızlı bir şekilde öğrenmek tabii ki mümkün ama 3 günde, 1 haftada bu mümkün değildir. Eğer sıfırdan başlayıp, en azından orta seviyeye kadar gelmek gibi bir amacınız varsa bu durumda en azından 3-4 ayınızı vermeniz gerekir. Gece uykuda İngilizce öğreten sesler ve setlerin ne kadar işe yaradığı tartışılır.

11. Sadece İngilizce film izleyerek ya da şarkılar dinleyerek bu dili öğrenmeye çalışmanız çok ama çok zordur. Şarkı dinlemek ya da film izlemek, İngilizceyi geliştirebilmenizi sağlayacak eylemlerdir. Önce bu dilin temellerini atmalısınız ve belli bir seviyeye geldikten sonra şarkılarla, filmlerle ilerletmeyi tercih etmelisiniz. Aksi takdirde sözlerden bir şey anlamadığınız için, bu dili öğrenmeyi çok zormuş gibi algılayabilir ve bu yüzden dolayı da motivasyonunuz düşebilir. Motivasyonunuzun düşmesi de, yarı yolda vazgeçmeniz ya da öğrenme sürecini duraklatmanız anlamına gelir.

12. En iyi bir şekilde öğrenmek için sevmek şart. Bir dili bir şekilde sevmediğinizde ya da ısınmadığınızda öğrenmeniz de aynı oranda çok zor oluyor.

13. “the” kelimesini sıkça göreceksiniz ve belki de görmüşsünüzdür. Bu kelimenin Türkçede net bir karşılığı yoktur ancak bu kelime, birlikte kullanıldığı kelimenin temsil ettiği şeyin bilinen, belirli bir şey olduğunu ifade eder. Bu kelimenin tam zıttı ise a (herhangi bir ) kelimesidir.

14. Öğrenme sürecini bir program halinde sürdürmeniz iyi bir yöntem olacaktır. Eğer gündüz çalışıyorsanız, akşam eve geldiğinizde kendinize 1 saat ayırabilirsiniz. Eğer okula gidiyorsanız da, buna göre bir program yapabilirsiniz.

15. Okulda İngilizce dersi ile ilgili kötü anılar yaşamış olabilir ya da öğretmenin yanlış, yetersiz bir öğretim şekli yüzünden İngilizceye karşı olumsuz bir intiba kazanmış olabilirsiniz. Bu nedenden dolayı hem bu kötü intibayı yok etmek hem de daha verimli bir şekilde bu dili öğrenmeye başlamak ya da öğrenmek için yeniden kendi başınıza öğrenmeye başlamanız daha doğru bir seçim olacaktır.

16. Yaşınız 10, 20, 30, 40 ya da 50 olabilir. İngilizce ya da başka bir dili öğrenmenin belirli bir yaştan sonra zor ya da imkansız olduğunu söyleyenlere asla kulak asmayın. Çünkü 40-50 yaşından sonra bile yeni bir dil öğrenilebildiğini kanıtlayan bir çok insan var. Siz yeter ki öğrenmek isteyin ve öğrenmek için doğru adımları atın.

17. Eğer amacınız İngilizceyi temelden öğrenmek değil de, genel olarak öğrenmek ve gündelik hayatta kendi derdinizi anlatacak cümleler kurabilmekse, bu durumda gündelik hayatta en çok kullanılan kelime, kalıp ve cümleleri öğrenmeniz yeterlidir. Tüm dilbilgisini baştan sona kadar her bir ayrıntısı ile öğrenmenize gerek yoktur.

18. Eğer öğrenme amacınız iş ya da seyahat için ise, sadece bu amaca yönelik bir çalışma programı yapabilirsiniz. Bu sayede size sadece iş ya da seyahat için gerekli olan kadar İngilizce öğrenirsiniz.

19. Öğrenme sürecinde kafanızı karıştıran detaylar için mutlaka farklı kaynaklara bakmanızı öneririm. Eğer iletişimde olduğunuz bir öğretmen varsa, ona sorabilirsiniz. Ayrıca benimle de iletişime geçerek dilediğinizi sorabilirsiniz ya da konuların alt kısmında bulunan yorum formunu kullanarak sorunuzu sorabilirsiniz.

20. Online ya da internetten ingilizce öğrenmek mümkün bir şeydir. Eğer siz bu şekilde öğrenmeyi düşünüyorsanız ancak çevrenizdeki bazı kişiler bu şekilde öğrenmenin çok zor veya imkansız olduğunu söylüyorlarsa, o kişilerin sizin motivasyonunuzu azaltmasına izin vermeyin.

21. İngilizce öğrenme sürecinde en sık karşılaşacağınız şeylerden birisi de deyimlerdir. Türkçede biz de deyimleri kullanırız ama İngilizcede daha sık kullanılır. Bu nedenden dolayı özellikle de fiil türünden kelimeleri öğrenirken, deyimsel fiillere dikkat etmelisiniz. Deyimsel fiiller en az iki sözcüğün bir araya gelmesi ile oluşur. Deyimsel fiilleri oluşturan kelimeler kendi anlamları dışında başka ya da benzer bir anlam verirker.

Mesela:

get : almak, elde etmek gibi anlamlar verirken
out : çıkarmak
get + out = get out : kalk

22. Ana dili İngilizce olan birisi ile iletişim kurabilmek, özellikle de telaffuz yetinizi önemli ölçüde geliştirir ancak eğer öyle birisi ile iletişim kurmak gibi bir durumunuz yoksa bu durumda gündelik hayatta kendi kendinize cümleler de kurabilirsiniz. Ardından kurduğunuz bu cümleler için doğru telaffuz edip, etmediğinizi Google Translate vasıtasıyla dinleyebilirsiniz.

23. Bazen kelimeleri öğrenmenin en iyi yöntemi o kelimeleri resimlerle öğrenmektir. Bu yüzden kelime öğrenme sürecini daha da kolaylaştırmak için resimli anlatımları tercih edebilirsiniz.

24. Kelimeleri öğrenme aşamasında size kolaylık sağlayacak bir diğer tavsiyem ise hikayeleştirerek öğrenmenizdir. Çünkü her bir kelimenin okunuşu ya da yazılışı hakkında bir hikaye uydurdurarak ezberlediğinizde daha çok akılda kalıcı olmaktadır. Ben bu yöntemi kullanarak İngilizce kelime ezberleme kategorisi altında sizlere hikayeler yazmaya devam ediyorum. Dilerseniz siz de o kategoriden faydalanarak yeni kelimeler öğrenebilirsiniz.

25. İngilizceyi, İngilizce bir kaynaktan değil Türkçe bir kaynaktan öğrenmenizi öneririm. Bazı eğitimciler, bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yönteminin o yabancı dilde hazırlanmış kitap ya da diğer kaynaklardan faydalanmanın doğru olduğunu söylerler ama ben o eğitimcilere katılmıyorum. Çünkü dili zaten bilmiyorsunuz ve yabancı bir kaynaktan öğrenmeye çalışmak ise zaman kaybettirir. Bu tıpkı İngilizce bilmediğiniz halde İngilizce bir filmi izleyip, anlamaya çalışmaya benzer. Halbuki Türkçe kaynaklardan önce dilin temelini öğrenmeniz ve belirli bir seviyeye gelmeniz sonrasında zaten herşeyi kolaylaştıracaktır.

26. Eğer İngilizce şarkılar ile aranız iyiyse İngilizce şarkı sözlerini cümle cümle çevirmeye çalışmanızı öneririm. Özellikle de öğrenme sürecinde bu size hem motivasyon sağlayacak hem de uzun vadede İngilizce Türkçe çeviri becerinizi geliştirmenizi sağlayacaktır.

27. Sınavlardan düşük not aldıysanız ya da alırsanız, testleri çözerken yanlışlar yaptıysanız ya da yaparsanız asla moralinizi bozmayın. Çünkü ben de çok yanlışlar yaptım ve eminim şu an İngilizceyi çok iyi öğrenmiş olan birisi de zamanında çok yanlışlar yapmıştır ama önemli olan şey bu yanlışların neden olduğunu anlamak ve sonrasında aynı yanlışları yapmamaktır.

28. Eğer sizin gibi İngilizce öğrenmeye kararlı ya da öğrenme aşamasında olan bir arkadaşınız varsa, bu arkadaşınız ile sürekli kendinizi kıyaslayın. Bu sayede birbirinizi motive edebilir, birbirinizden bir şeyler öğrenebilirsiniz üstelik keyifli bir şekilde öğrenmiş olursunuz.

29. Her gün yeni bir kelime paylaşan Instagram sayfaları ya da Facebook grupları da işinize yarayabilir. Eğer sosyal medyada çok zaman geçiriyorsanız, bu sayfalar sayesinde her gün yeni bir kelime öğrenebilirsiniz.

30. Her gün yeni bir kelime öğrenmenin bir diğer yöntemi de İngilizce öğrenme uygulamaları kullanmaktır. Bu mobil uygulamalar size düzenli zaman aralıklarında yeni kelime öğretirler.

31. Okulda ya da kursta öğretmen konuyu anlatırken kolaylık olsun diye genellikle kısaltma ya da formül kullanır. Bu formüller size sanki matematik öğreniyormuş hissiyatı verir. (verb + subj + adj) şeklinde…

Siz bu formülleri kullanmak yerine Türkçe karşılıklarını ya da uzun şeklini yazablirsiniz.

Mesela verb yerine fiil ya da subj yerine subject ya da özne yazabilirsiniz. Bu sayede formülleri aklınızda tutmanız ve anlamanız kolay olacaktır.

32. Eğer öğrenmek istiyorsunuz ancak zaman problemi yaşıyorsanız yani belirli bir tarihe kadar, İngilizceyi belirli bir seviyeye kadar ya da sadece belirli konular dahil olacak şekilde öğrenmek istiyorsanız bu durumda önce ne kadar zamanınız olduğuna, bu zamanın ne kadarını öğrenmeye ayırabileceğinizi ve öğrenmeye ayırabileceğiniz zaman içerisinde hangi konuları, neleri öğreneceğinize dair bir planlama yapmalısınız.

33. Bir adet not defteri kesinlikle kullanmanızı öneririm. Bu deftere özet niteliğinde notlar almalısınız ve bu notlar arasında ipuçları da mutlaka olmalıdır. Bu defterin güzel tasarıma sahip, temiz, kolay taşınabilen bir defter olması hem motivasyonunuzu yüksek tutacak hem de sürekli yanınızda taşıyıp, sık sık öğrendiklerinizi tekrar edebilirsiniz.

34. Yanınızda sözlük taşımanıza gerek yok. Artık sözlük yerine kullanabileceğiniz çok daha kullanışlı olan Google Translate var.

35. Öğrenme aşamasında Google Translate çok işinize yarayacaktır. Öğrendiğiniz her bir kelime ile ilgili cümleler kurmak ve kurduğunuz cümlelerin doğru olup, olmadığını anlamak için bu aracı kesinlikle kullanmalısınız.

36. Kurduğunuz cümlelerin doğruluğunu anlamanın bir diğer yöntemi de Google’ın kendisini kullanmaktır. Çünkü oluşturduğunuz cümlenin daha önce kullanılıp, kullanılmadığını ya da nasıl kullanıldığını görmek için internette bir araştırma yapabilirsiniz.

37. Bilmeniz gereken ilk şey “to be” yardımcı fiilinin her şahıs için şekil değiştiriyor olmasıdır. Bu nedenden dolayı yeni İngilizce öğrenme aşamasındaki birisi bu yardımcı fiili tanımakta zorluk yaşayabiliyor. “to be” yardımcı fiili; am, is, are, was, were, been şekillerine dönüşmektedir.

38. Ana fiil ile yardımcı fiil kavramlarını bilmeniz önemlidir. Bazı cümleler sadece ana fiil ile kurulabilirken, bazı cümleler ise yardımcı fiil + ana fiil ya da yardımcı fiil + isim (ya da sıfat) şeklinde kurulabilmektedir.

I am going to school.

Yukarıdaki cümle hem yardımcı hem de ana fiilden oluşuyor.

am ⇒ yardımcı fiil (to be)
going ⇒ ana fiil (to go)

I was beautiful.

Yukarıdaki cümle yardımcı fiil ve sıfattan oluşmaktadır.

was ⇒ yardımcı fiil (to be)
beautiful ⇒ sıfat

39. İngilizce kelimelerin okunuşları (telaffuzları) en iyi bir şekilde öğrenmek için o kelimeyi sık sık filmlerden, şarkılardan duymalısınız. Ayıca Google Translate telaffuz özelliğini kullanarak da o kelimenin okunuşunu öğrenebilir ve sık sık dinleyerek alışabilirsiniz.

40. Yeni bir kelime öğrenirken o kelimenin farklı türlerde kullanılabilir olup, olmadığını öğrenmeli ve eğer farklı türlerde de kullanılıyorsa, o kullanıldığı türlerde hangi anlamları verdiğini de öğrenmelisiniz.

İşte bunu yapabilmenin en pratik yöntemi Google Translate kullanmaktır. Çünkü google Translate uygulamasında bir kelime yazdığınızda, translate aracı bizlere o kelimenin hangi türlerde kullanılabilir olduğunu ve o türlerde hangi anlamlara geldiğini de göstermektedir.

41. Bazı anlamdaş kelimeleri yanlış bir şekilde kullanma ihtimali çok yüksektir. Bu nedenden dolayı, söylemek istediğiniz bir durum için en doğru kelimeyi seçmeniz gerekir. Bunu yapabilmek için de kelimenin kullanım sıklığına bakmalısınız. Bunu yapabilmenin pratik yöntemi yine Google Translate sayesindedir.

Google Translate aracında bir kelimenin, hangi durumlar için ne kadar sıklıkta kullanıldığına dair bilgi görebilirsiniz.

42. İngilizce harflerin okunuşunu öğrenseniz bile her kelimenin nasıl okunduğunu net bir şekilde öğrenmiş olmazsınız. Bu nedenle bir kelimenin telaffuzunu öğrenmenin en iyi yöntemi o kelimeyi sık sık duymaktır.

43. İngilizce öğrenebilmeniz için öncelikli olarak kelimenin ne olduğunu biliyor olmanız gerekir. Ağzımızdan çıkan her ses kelime değildir ama eğer ağzımızdan çıkan ses, bir anlam ifade ediyorsa kelimedir.

44. Türkçede fiiller yalın haldeyken “-mek, -mak” ekleri ile biterken, İngilizcede fiil türünden kelimeler yalın haldeyken “to” ön eki ile biter.

harcamak : to spend
kullanmak : to use
ihtiyaç duymak : to need
bulmak : to find

45. İngilizce Türkçe ya da Türkçe İngilizce çeviri yaparken öncelikli olarak fiili belirlemeliyiz. Çünkü bir cümleyi cümle yapan en temel şey fiildir. Fiili belirlerken aynı zamanda yardımcı fiil ile kullanılıp, kullanılmayacağını da göz önünde bulundurmalısınız.

0 comments:

Yorum Gönder

Konu hakkında anlamadığınız bir ayrıntı varsa, yorum formunu kullanarak soru sorabilirsiniz. Sizlere en kısa sürede geri dönüş yaparım.